Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/17837 Esas 2014/14962 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17837
Karar No: 2014/14962
Karar Tarihi: 13.10.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/17837 Esas 2014/14962 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2013/17837 E.  ,  2014/14962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, davaya konu bono ile uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını, davalının polis memuru olduğunu, davalı ile müvekkilinin duygusal beraberliği sırasında ilişkilerinin aile bireyleri tarafından öğrenilebileceği tehdidi ile vekaletname alıp bir takım belgeler imzalattığını, müvekkilinin 100.000 TL tutarındaki bonoya ilişkin borcunun bulunmadığını, bonodaki imza müvekkiline ait dahi olsa hile ve tehdit ile başka belgeler imzalatılırken alınıp, sahtecilik ile bono vasfı kazandırıldığını belirterek müvekkilinin 25.05.2007 tanzim 25.10.2007 vade tarihli 100.000 TL bedelli, icra takibine konu edilen bono ile borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının icra takibine imzaya hile ve zorla alındığına dair itirazda bulunmadığını, haciz tutanağına ise yapılan hacze ve borca itirazım yoktur şeklinde beyanda bulunduğunu, dava tarihinden iki gün sonra 05.05.2010 tarihli haciz tutanağında yapılan hacze ve borca herhangi bir itirazının olmadığını, imzalı beyanı ile ikrar ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının birbiri ile çelişen iddialarda bulunduğu, bir taraftan bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederken diğer taraftan bononun elinden zorla alındığını iddia ettiğini bu iki beyanı birlikte incelendiğinde imzalanarak verilmiş bir bono yoksa zaten elinden zorla alınmış bir bonodan da bahsedilemeyeceği, diğer yandan imza kendisine ait değilse zorla alınmasının da bahis konusu olamayacağı, nitekim Cumhuriyet Savcılığı"nda da takipsizlik kararı verildiği, davacının iddialarını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.