Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/5057 Esas 2022/5555 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

1)Sanığın sevk ve idaresindeki.... plaka sayılı aracın, trafik görevlilerince durdurulması üzerine, yapılan kontrolde 0,99 promil alkollü olduğu ve yol kenarına atılı vaziyette 1 adet tabanca, 1 adet şarjör ve şarjör içerisinde takılı olan 15 adet mermi bulunması nedeniyle, hakkında idari para cezası ve 6136 sayılı yasaya muhalefetten tutanak düzenleneceği sırada görevlilere, müştekiye ait kimlik bilgileri vermesi şeklinde gerçekleşen eylemine ilişkin olarak; sanığın aracı durduğu yerin 15-20 metre gerisinde 1 adet tabanca ve 15 mermi bulunması nedeniyle 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan evrakının dosya içinde ve UYAP ortamında kayıt bulunmadığı anlaşılmakla, 6136 sayıl yasaya muhalefet suçundan anılan olaya ilişkin herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa neticesi araştırılıp denetime olanak sağlayacak şekilde evraklarının temin edilmesi, soruşturma yapılmış olduğu ve gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belgenin bulunduğunun tespiti halinde TCK'nin 268/1. maddesinde yazılı suçun oluşacağı, gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belgenin bulunması ile birlikte anılan suçtan soruşturma yapılmadığının tespiti halinde ise TCK'nin 206/1. maddesinde yazılı suçun oluşacağı cihetle, mahkemece belirtilen araştırma yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması
2)Kabule göre de;
a)Sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 31.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.