11. Hukuk Dairesi 2012/11625 E. , 2014/969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 24. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/02/2012 tarih ve 2011/280-2012/28 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve borcu üstlenen sıfatıyla ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17.01.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı ... vekili Av. ... ve davacı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.12.1999 tarihinde ... A.Ş.’nin ... Şubesi’nde açtığı hesaba vadeli olarak 13.000 USD yatırdığını, 21.12.1999 tarihinde ise söz konusu bankanın yönetimine ... tarafından el konulduğunu, daha sonra bu bankanın davalı bankaya satılan ... A.Ş. ile birleştirildiğini, yapılan araştırmada müvekkilinin bankaya yatırdığı mevduatın, banka yönetimi tarafından..."de kurulan .... Ltd adlı bankaya aktarıldığının, müvekkilinin bankaya olan güveninin kötüye kullanılarak ve iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığının, bu şekilde toplanan paranın ... A.Ş. yönetimi tarafından grup şirketlere ve hayali şirketlere kredi verilmek suretiyle tüketildiğinin tespit edildiğini, banka yönetimine el konulmasından sonra müvekkilinin hesabındaki paranın kendisine ödenmediğini, davalının müvekkilinin zararından sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, 13.000 USD"nin, bankaya yatırıldığı tarihten vade sonuna kadar akdi faizi, vade sonundan fiili ödeme tarihine kadar ise 3095 sayılı Kanun"un 2/2. maddesi gereğince akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin... bankasından ayrı bir tüzel kişiliği olduğundan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili banka tarafından yalnızca havale işleminin yapıldığını, davacının daha fazla faiz elde etmek için kendi iradesiyle... bankasında hesap açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ... A.Ş. ... Şubesi"nde hesap açtırdığı, bu hesapta bulunan 13.000 USD"nin davacının verdiği talimat üzerine... Ltd hesaplarına aktarıldığı, ancak söz konusu paranın yurt dışındaki bankaya aktarılmayarak ... A.Ş."nin ... Şubesi"ndeki hesaba aktarıldığı, ... tarafından ... A.Ş."ye el konulduğu, hesaptaki pararnın... bankasına aktarıldığı gerekçesiyle kendisine ödeme yapılmadığı, davalı banka çalışanlarının paraların off shore bankasına aktarılması için davacının da içinde bulunduğu bir çok mudiye .../...
telkinde bulunarak kandırdıkları, davacının da bu etki altında kalarak hesabındaki paranın... bankasına gönderilmesini talep ettiği, ancak paranın aslında ... A.Ş."den çıkmadığı ve... hesabına aktarılmadığı, paranın davalı banka nezdinde tutularak grup şirketlerine kullandırıldığı, hesaptaki paranın davacıya geri ödenmemesinden dolayı parayı nezdinde tutan davalı bankanın sorumlu bulunduğu, gerek mevduat zamanaşımı gerekse uzamış zamanaşımı süresi gözetildiğinde davalının zamanaşımı def"inin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 13.000 USD"nin vade tarihine kadar işleyecek akdi faizi ve vade sonundan fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi gereğince yürütülecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve borcu üstlenen sıfatıyla ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin ve borcu üstlenen ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Ancak, taraflar arasında akdi ilişki olmadığından mahkemece hüküm altına alınan miktarların... bank hesabına yatırıldığı andan itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, vade sonuna kadar... hesap cüzdanında belirtilen faiz oranının uygulanmasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın 5411 sayılı Kanun"un 133. maddesi kapsamında bulunmaması karşısında nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu yönlerden bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönlerden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile borcu üstlenen ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde geçen “01/12/1999 tarihinden itibaren 32 gün boyunca %16 akdi faiz üzerinden vade sonundan itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi gereğince yürütülecek faizi ile birlikte” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine “01.12.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesine göre işleyecek temerrüt faizi ile birlikte” ibaresinin eklenmesine, hükmün 4 nolu bendinde yer alan “1.200 TL vekalet ücretinin” ibaresinin çıkarılarak yerine “2453,04 TL nispi vekalet ücretinin” ibaresinin yazılmasına, kararın davacı ve borcu üstlenen ... yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak ..."ye verilmesine, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin ..."den alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.