.....
Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının, dava dışı şirketin borçlusu olduğu genel kredi sözleşmesinden kefil olarak sorumlu olduğunu, bu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihten itibaren 10 yıl süre geçtiğini, TBK hükümlerine göre davacının sözleşmesel sorumluluğunun kanunen sona erdiğini ileri sürerek, davacının kefalet sorumluluğunun sona erdiğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme yapıldıktan sonraki 10 yıllık süre içinde davacı kefil aleyhine takip başlatıldığını, bu takibin devam ettiğini savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davacının dava dışı ........ve diğer şirketlerin kullandıkları nakdi ve gayri nakdi kredilere müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığı, bu kefalet nedeni ile aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacının kefaletin geçersizliğini ileri sürerek takibe itiraz ettiği, 05/11/2008 tarihli karar ile davacının itirazının iptaline karar verildiği ve takibin kesinleştiği, TBK "nın kefalete ilişkin hükümlerinin, hükmen kesinleşen kefalete ve borca geriye dönük olarak uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle eda davası açılması gereken hallerde tespit davası açılamayacak olması karşısında, bu hususun temyiz edilmemiş olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


....