
Esas No: 2015/25141
Karar No: 2019/19874
Karar Tarihi: 17.12.2019
Tehdit - hakaret - kasten yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/25141 Esas 2019/19874 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiinin, 04/06/2014 havale tarihli süre tutum dilekçesi ile sanıklar müdafii olarak müvekkilleri İbrahim, Mehmet ve Ozan hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından, Kamil hakkında ise kasten yaralamaya teşebbüs ile hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ettiği, katılanlar vekili sıfatıyla sanık ... hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerini temyiz etmediği, 07/07/2014 havale tarihli dilekçesi ile katılanlar vekili sıfatıyla sanık ... hakkındaki beraat hükümlerini de temyiz ettiği belirlenerek dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Katılanlar ..., ..., ... ve ... vekilinin, sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyizinde;
Katılanlar ..., ..., ... ve ... vekilinin yüzüne karşı verilen ve temyiz yolu yöntemince kendisine açıklanan hükmü, katılan vekili sıfatıyla 1412 sayılı CMUK"nın 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra temyiz ettiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca, katılanlar ..., ..., ... ve ... vekilinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
C-Sanık ... hakkında hakaret ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen silahla kasten yaralamaya teşebbüs ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
D-Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir
Ancak;
1-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmü açısından;
UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık ..."ın hükümden sonra 16/05/2014 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; bu hususun araştırılarak sonucuna göre, sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu,
2-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmü açısından;
a)Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı bulunmayan, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak TCK"nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanan sanık hakkında, duruşmadaki tutum ve davranışlarıyla kişiliği değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden "sanığın yeni tarihli adli sicil kaydındaki ilamı her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olsa da kasıtlı suçtan sabıkası, suç işleme eğilimi, suçu inkar ve suçtan pişmanlık duymayışı, mahkememizce tespit edilmiş kişilik özellikleri göz önüne alındığında yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varılamadığı" biçimindeki dosya ile uyumlu olmayan yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
b)Anayasa Mahkemesi’nin hüküm tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.