Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/42591 Esas 2022/5556 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Beraat

Katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan ve duruşmaya katılan müştekiler ..., ... ve ..... Özel Eğitim Turizm İnşaat Taahhüt Ticaret Ltd Şti. vekiline, katılma hakkının hatırlatılmadığı anlaşılmakla; müştekiler vekilinin hükmü temyiz ederek katılma iradesi gösterdiği kabul edilip CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca müştekilerin davaya katılan, vekillerinin de katılanlar vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ..... ve........'ın, Çaycuma ilçesinde faaliyet gösteren katılan şirketin 2009 yılına kadar hissedarları, diğer sanık ...'in ise, şirketin kurucu temsilcisi, aynı zamanda rehber öğretmeni olarak görev yaptığı, 2009 senesinde şirketin mali durumunun bozulması üzerine, baba-oğul olan katılanların, 24.02.2009, 26.03.2009 ve 03.07.2009 tarihlerinde olmak üzere aşamalı olarak tüm hisselerini noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldıkları, sanık ...'in katılan şirketteki hissesini devrettiği ve sorumluluğunun sona erdiği dönemden sonra, suça konu 25.10.2007 tanzim, 25.12.2007 ödeme tarih, 68.000.TL bedelli alacaklısı sanık ... olan ve yine 17.01.2008 tanzim, 28.06.2010 ödeme tarihli, 15.000.TL bedelli alacaklısı sanık ... olan senetleri, katılan firmanın kaşesini kullanarak düzenlediği, diğer sanıklar ..... ve.....in de söz konusu sahte senetleri icra takibine koydukları, bu surette sanıkların teşebbüs halinde zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamında, sanık ... savunmalarında, suça konu 68.000.TL'lik senedin sanık ...'a teminat olarak verilmiş olduğunu belirtmesine karşın, senet alacaklısı diğer sanık ...'ın bahse konu senedi sanık ...'e peyder pey verilen borç karşılığında almış olduğunu beyan ederek savunmayı doğrulamamış olması, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda, defter-i kebir kayıtlarında ve şirkete ait banka hesabı dökümlerine göre, sanıklar .... ve.....'ın hisse devrinden önce şirkete borç verdiklerine dair herhangi bir kaydın bulunmadığının rapor edilmiş olması, sanık ... ile katılan ... arasında imzalanan 24.03.2009 tarihli sözleşmede, devrolunan katılan şirketin daha düşük bedelli borçları ayrıntılı olarak gösterilmesine rağmen, borç kalemleri içerisinde suça konu 68.000.TL ve 15.000.TL'lik senetlerin gösterilmemiş olması, bilhassa suça konu 68.000.TL'lik senedin vade tarihinden yaklaşık 2 yıl sonrasında icra takibine konu edilmiş olduğu anlaşılmakla; nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden teşebbüs hükümlerinin tartışılmasını teminen, icra takip dosyalarında fiili/resmi bir haciz işlemi veyahut tahsilat yapılıp yapılmadığı hususları da araştırılarak, sonucuna göre suç tarihinin, sanıklar müşterek hareket ettiklerinden icra takibinin yapıldığı 18.08.2010 tarihi olduğu da gözetilerek, sanıkların eylemlerine uyan iştirak halinde zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetleri yerine beraatlerine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılanlar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 31.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.