11. Hukuk Dairesi 2012/10932 E. , 2014/960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 42. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/03/2012 tarih ve 2011/191-2012/46 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi borcu üstlenen sıfatıyla ... vekili ile fer"i müdahil vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17/01/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan borcu üstlenen ... vekili Av... ile davacı vekili Av... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin 17.11.1999 tarihinde .... A.Ş’nin ... Şubesi’nde bulunan hesaplarına vadeli olarak 250.000 USD yatırdıklarını, 30.11.1999 tarihinde ise söz konusu bankanın yönetimine ... tarafından el konulduğunu, daha sonra bu bankanın davalı ... A.Ş. ile birleştirildiğini, yapılan araştırmada müvekkillerinin bankaya yatırdıkları mevduatın, banka yönetimi tarafından ..."de kurulan...Ltd adlı bankaya aktarıldığının, müvekkillerinin bankaya olan güvenlerinin kötüye kullanılarak ve iradeleri sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığının, bu şekilde toplanan paranın ... A.Ş. yönetimi tarafından grup şirketlere ve hayali şirketlere kredi verilmek suretiyle tüketildiğinin tespit edildiğini, banka yönetimine el konulmasından sonra müvekkillerinin hesabındaki paranın kendilerine ödenmediğini, davalının müvekkillerinin zararından sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, 250.000 USD"nin, bankaya yatırıldığı tarihten vade sonuna kadar akdi faizi, vade sonundan fiili ödeme tarihine kadar ise 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi gereğince akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin off shore bankasından ayrı bir tüzel kişiliği olduğundan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili banka tarafından yalnızca havale işleminin yapıldığını, davacıların daha fazla faiz elde etmek için kendi iradeleriyle off shore bankasında hesap açtıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Feri müdahil ... İplik Tekstil San. A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların ... ... Şubesi"nde 17.11.1999 tarihinde 250.000 USD tutarında vadeli mevduat hesabı açtırdıkları, bu şubedeki paranın ... Bank ... Ltd"ye aktarıldığı, ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi"nce,... Ltd"ye gönderilen paraların fiilen Kıbrıs"a gönderilmediğinin, ... A.Ş"nin hakim ortaklarına ait bir kısım şirketlere kredi
verilmek üzere kullandırıldığının tespit edildiği, alacağın ... ... Ltd"den tahsil edilmesinin mümkün olmadığı, uyuşmazlığın havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği, ... Ltd. adlı bankanın paravan bir banka olduğunun davalı bankaca bilindiği, buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebep olunduğu, her ne kadar kesin hüküm itirazında bulunulmuş ise de davacı tarafından daha önce açılan davanın erken açılmış olması sebebiyle reddine karar verildiği, dolayısıyla anılan davanın bu dava yönünden kesin hüküm teşkil etmediği gibi zamanaşımı definin de yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 250.000 USD"nin, 17.11.1999 tarihinden itibaren %22,75 oranında faiz uygulanmak suretiyle fiili ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden TL karşılığının davalı borcu üstlenen ..."den tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, borcu üstlenen sıfatıyla ... vekili ile feri müdahil vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacılar tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan davada dayanılan vakıaların farklı olması nedeniyle işbu dava yönünden kesin hüküm teşkil etmemesine ve davalının sorumluluğunun BK’nın 41, 55 ve TTK’nın 336. maddelerinden kaynaklanması ile davacıların zararının parasını off shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren doğması nedeniyle zamanaşımı süresinin bu tarihten başlayacak olmasından ötürü feri müdahil vekilinin ve borcu üstlenen ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Ancak, taraflar arasında akdi ilişki olmadığından mahkemece hüküm altına alınan miktarların off shore bank hesabına yatırıldığı andan itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, off shore hesap cüzdanında belirtilen faiz oranının uygulanmasına karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle feri müdahil vekilinin ve borcu üstlenen ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde geçen “17/11/1999 tarihinden itibaren %22,75 oranında faiz uygulanmak suretiyle” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “17.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanmak suretiyle” ibaresinin eklenmesine, kararın borcu üstlenen ... yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden fer"i müdahile iadesine, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak borcu üstlenen ..."ye verilmesine, 17/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.