Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2343 Esas 2009/3578 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2343
Karar No: 2009/3578

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2343 Esas 2009/3578 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/2343 E.  ,  2009/3578 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ORDU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/11/2008
    NUMARASI : 2008/79-2008/145
      
    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 3 parsel sayılı taşınmazda davalı A. H. U. ile ½’şer oranında paydaş iken, davalının kendi payını bölerek 1/18’erden toplam 3/18’ini çocukları olan diğer davalılara devrettiğini, taşınmazın değerini düşürüp izale-i şuyu yoluyla tamamını ele geçirmeyi amaçladığını ileri sürerek muvazaalı temlikin iptali ile davalı A.H.U.. adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, işlemin mülkiyet hakkı kapsamında gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, Dairece; “…Bilindiği üzere, hibe akti özünde geçerli olan sözleşmelerdendir. (B.K.md.234) Bu doğrultuda temliki yapanın gerçek iradesi ile görünürdeki iradesi örtüştüğünden muvazaadan bahsetme olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan, davalı A.’in taşınmazda tasarruf yetkisini kısıtlayan hukuki bir engel de mevcut değildir.
    Diğer taraftan, paylı mülkiyette paydaşlar arasındaki anlaşmazlığın kesin çözümü ortaklığın giderilmesi davası ile elde edilebileceği, esasen bu konuda da davanın açılmış olduğu görülmektedir.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi isabetsizdir” gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ..raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  
                                                                                  -KARAR-
     Dava, tapu iptali ve tescil  isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma  kararı doğrultusunda  işlem yapılarak iptal ve tescil isteğinin reddine  karar  verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.                                            
    Ancak, dava 10.000 TL değerle açılmış ve bu değere itiraz  edilmemiş, bozma kararından önceki yargılama sırasında  belirlenen değer üzerinden de harç  tamamlatılmadığından usulü  kazanılmış hak  kuralı  gözetilerek avukatlık parasının dilekçedeki değer üzerinden nispi  olarak hesaplanması, ayrıca dava konusu taşınmazda temlik  edilen  müşterek payların  iptalinin  istendiği, aynı  hukuksal nedenle davanın açıldığı, bu nedenle her davalı yönünden avukatlık hizmetinin ayrı bir emeği gerektirmediği  gözetilerek davalı taraf yararına  tek bir avukatlık ücreti takdir ve tayini  gerekirken, vekalet  ücreti  konusunda yazılı şekilde karar verilmiş  olması  doğru değildir.
    Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle  hükmün  açıklanan  nedene hasren HUMK."nun 428.  maddesi  uyarınca  BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,23.3.2009 tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.