20. Hukuk Dairesi 2015/3421 E. , 2015/2088 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1968 yılında yapılan kadastro sırasında ...... Köyü 687 parsel sayılı 30.950 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ile 909 parsel sayılı 20.200 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytinlik niteliğinde davalı adına tespit edilerek, tapuya kaydedilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, 05.01.2007 tarihli dava dilekçesinde; ............... Köyü 687 ve 909 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölümlerine ait tapu kaydının iptaliyle orman niteliğinde ........ adına tesciline karar verilmesini ve davalının el atmasının önlenmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli 687 parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 3634,70 m2 ve (C) ile gösterilen 14.066,14 m2"lik bölümü ile 909 parselin tamamına ait tapu kaydının iptaliyle orman niteliğinde ........ adına tapuya tesciline, bu yerlere davalının el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve el atmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede ilk kez 1965 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1982 yılında 1744 sayılı Kanun ile değişik 2 madde; 1992 yılında ise, 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış, son çalışmanın sonuçları 12/01/1995 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
1- Davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekillerinin dava konusu .......... Köyü 687 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki, tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak, yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın, krokide (B) ve (C) ile gösterilen bölümlerinin orman tahdit hattı içinde, (A) ile gösterilen bölümünün ise; tahdit dışında kaldığı belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
2- Davalı ... vekilinin dava konusu .......... Köyü 687 ve 909 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen, el atmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dava konusu taşınmazların, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmazlara haksız elatma sözkonusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalının taşınmazlara yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
3- Davalı ... vekilinin dava konusu .......... Köyü 909 parsel sayılı taşınmazın tapu iptali ve tescil kararı hakkındaki temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece çekişmeli taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tamamının orman niteliği ile ........ adına tescile karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkindir. HMK"nın 26. maddesi gereğince (eski HUMK"nın 72.md) “Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.” hükmü gereğince ve dava dilekçesindeki talep, kesinleşen tahdit içindeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ve tescile ilişkin olduğundan, mahkemece yapılacak iş; kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası uygulanarak, taşınmazın tahdit içinde kalan bölümleri tespit edilip, talep sonucunu aşmayacak şekilde karar vermekten ibarettir.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilir kişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve davalı ..."un dava konusu .......... Köyü 687 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki, tapu iptali ve tescil kararına yönelik, temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine,
2- İkinci ve üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün .......... Köyü 687 parselin (B) ve (C) bölümlerine yönelik davacı müdahalesinin men"ine ilişkin bölümü ile 909 parsel hakkında kurulan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/03/2015 günü oybirliği ile karar verildi.