Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2344
Karar No: 2009/3577

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2344 Esas 2009/3577 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/2344 E.  ,  2009/3577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ORDU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/11/2008
    NUMARASI : 2005/387-2008/156

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, 1063 parsel sayılı taşınmazın davalıya satışına ilişkin ihalenin iptali için idari yargı yerinde açılan davanın kabulle sonuçlandığını ve halen temyiz aşamasında olduğunu, davalıdan tahsil edilen paranın faizi ile birlikte adına bankaya yatırıldığının ve 30 gün içinde tapuda ferağ vermesi için yapılan ihtara rağmen davalı tarafından tapuda ferağ verilmediğini ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın açılmasına sebep olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ihalenin iptaline ilişkin açılan davanın kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                           -KARAR-
     Dava, Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve dosya içeriğine göre 2886 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca yapılan ihtiyari ihalenin idari yargı yerinde iptal edilerek, yargılama sonunda iptalin kesinleştiği, böylece davalı adına oluşturulan sicil kaydının illetten yoksun hale geldiği ve kaydın yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek suretiyle iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, ihale işleminin iptaline ilişkin dava, henüz idari yargı yerinde görülmekte iken (temyiz aşamasında) açılmış, davalı iptal kararının henüz kesinleşmediğini, kesinleşmiş olması durumunda ferağ vermeye hazır olduğunu bildirmiştir. Nitekim yargılama sırasında davacı Hazine vekili de iptal kararının kesinleşmesi üzerine davalının idareye başvurarak ferag vermek istediğini bildirdiğini, ne var ki dava açılmış olması nedeniyle idarenin buna yanaşmadığını, diğer bir deyişle davalının idareden olumlu yanıt alamadığını bildirmiştir.
    Bilindiği üzere, HUMK’nun 413 vd. maddelerinde yargılama giderlerine ilişkin hükümler düzenlenmiş, 417. maddede de “Kanunen musarrah olan hallerden maadasında…” denilmek suretiyle ayrık durumlar hariç yargılama harç ve giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletileceğini öngörmüştür. Sözü edilen ayrık durumlardan biri de davalının dava açılmasına neden olmaması ve ilk oturumda davayı kabul etmesidir.
    Somut olayda davalının davanın açılmasına neden olduğu söylenemez. Zira davanın açıldığı tarihte ihale işleminin iptali kesinleşmemiş, eldeki davanın açılma koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Diğer yandan davalı iptal halinde ferağ vermeye hazır olduğunu bildirdiğine ve idari yargı kararının kesinleşmesiyle birlikte idareye başvurarak ferağ yönünde işlem yapmak üzere çağrıda bulunduğuna göre davalının keza davanın açılma koşulunun yerine gelmesiyle davayı kabul ettiği sonucuna varılmalıdır. Esasen davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması hakkaniyet ilkesiyle de bağdaşmayacaktır.
    Hal böyle olunca yargılama giderlerinin davacı Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesi, davalının avukatlık parası ile de sorumlu tutulmaması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildi.
    Davalının bu yönü değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.03.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi