Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8710
Karar No: 2014/13230
Karar Tarihi: 14.10.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/8710 Esas 2014/13230 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/8710 E.  ,  2014/13230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SİLİFKE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/01/2014
    NUMARASI : 2013/203-2014/32

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılardan M.. B.. ve tüm davalılar vekili Av. S.. Ç.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacılar vekili Av. R.. A.. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ve davalıların müşterek malik oldukları 337 Parselde kayıtlı taşınmaza bina ve eklentilerinin yapıldığını belirterek, dava konusu yapıların davacı tarafından yapıldığının tespiti ile binanın araziye kazandırdığı değer artışı dikkate alınarak şimdilik 6.500 TL, ıslah ile 110.500 TL alacağın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili cevabında, binanın davalıların babası (murisi) M.. B.. tarafından yapıldığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının arsadaki payını sattığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, davacının taşınmazdaki 733 m²"lik payının davacının icraya borcundan dolayı muhdesat ile birlikte satıldığını, davacının muhtesat yönünden hakkı kalmadığından bahisle davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 29.01.2013 tarih ve 2012/18071E,2013/1298 sayılı kararı ile “ dava konusu 337 Parselde bulunan taşınmaza 1978 yılında davalıların babası tarafından inşaata başlandığı, onun Silifke"den Mersin"e taşınması ile inşaatın davacı tarafından tamamlandığı ve davacının yaptığı muhtesatın 400 m² kapalı alanı olduğu anlaşılmaktadır.
    Yine Silifke İcra Müdürlüğünün 2004/546 E.sayılı dosyası ile davacının taşınmazda bulunan 733/1666 payına isabet eden 733 m²"nin davacının borcundan dolayı ihale ile dava dışı 3.kişiye 03.07.2006 tarihinde satıldığı, Kıymet Takdir Komisyonu raporunda 5.000 m² arsanın değerinin 175.000 TL, üzerindeki 400 m² kapalı alanlı binanın ise 55.000 TL olmak üzere toplam 230.000 TL değerinde olduğu, davacının 733 m² payına 33.731 TL düşeceği açıklanmış, 1.açık artırmada 22.000 TL"ye 3.kişiye satılmıştır.
    Davada, davacının taşınmaza yaptığı imalatın (muhtesatın) davacı tarafından yapıldığının tespiti ile muhtesat bedeli talep edilmektedir.
    Davacının vergi borcundan dolayı dava konusu taşınmazda bulunan payına isabet eden miktar kadar muhtesat değerinden yararlandığı, muhtesat bedelinin geri kalan kısmı ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı tartışmasızdır.
    Buna göre, davacının yaptığını iddia ettiği muhtesat (bina) bedelinden satış dosyasındaki payı dışında kalan imalat bedeli kadar davalıların (diğer hissedarların) zenginleştiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, imalatın davacı tarafından yapılan kısmın tespiti ile davacı tarafından iade edildiği tarih itibariyle davalıların sebepsiz zenginleşme miktarının belirlenmesi konusunda inceleme yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, belirtilen konularda yeterli araştırma yapılmadan yazılı şekilde hükmü kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde; mahallinde inşaat mühendisi ve mülk bilirkişiler ile yapılan keşif neticesinde,düzenlenen müşterek raporda,davacının yapmış olduğu muhtesatın değerinin 2006 yılı fiyatlarına göre 266.137,22 TL olduğu belirlenmiş, davacının hissesinin satıldığı tarih itibariyle(2006 yılı) E.. A.."un 2599/9996 hissesine göre sebepsiz zenginleştiği miktarın 46.129,65 TL olduğu, M.. B.."ın ise 5931/9996 hissesine göre sebepsiz zenginleştiği miktarın ise 105.269,31 TL olduğu sonucuna varılarak,davacının ıslah dilekçesi ve talebi doğrultusunda 33.650,00 TL"nin davalı E.. A.."tan, 76.850,00 TL"ninde davalı M.. B.."dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak,Silifke İcra Müdürlüğü"nün 2004/546 E.sayılı dosyasında alınan 30.05.2005 tarihli Kıymet Takdir Komisyonu raporunda davaya konu muhdesatın değeri 55.000 TL olarak belirtilirken, mahkemece yapılan 22.03.2010 tarihli keşif sonucunda inşaatcı ve emlakcı bilirkişinin müştereken düzenledikleri 12.01.2011 tarihli raporda ,muhdesatın 2006 yılı değeri 110.532,82 TL , bozmadan sonra mahkemece yapılan keşiften sonra inşaat mühendisi ve mülk bilirkişisinin düzenlediği 25.11.2013 tarihli müşterek raporda imalatın 2006 yılındaki değeri ise 266.137,22TL olarak hesaplanmıştır.Buna göre aynı yerle ilgili olarak aynı yıl için bilirkişiler tarafından hesaplanan değerler arasında fahiş farklılıklar bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Bu durumda mahkemece ;davaya konu muhdesatın değerinin tespiti amacıyla önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi heyetiyle mahallinde keşif icrasıyla,12.01.2011 tarihli bilirkişi raporu ile 25.11.2013 tarihli bilirkişi raporları arasında ki çelişkileri de giderecek biçimde rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden,25.11.2013 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Bundan ayrı olarak,dosya içinde mevcut resmi akit tablolarından davalıların değişik tarihlerde diğer hissedarlardan pay satın aldıkları sabittir.Davalılar diğer hissedarlardan pay satın aldıklarına göre,davalıların bu hissedarlara muhdesat bedelini ödeyip ödemediklerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Şöyle ki davalılar pay satın alırken muhdesat bedeli ödeyerek taşınmaz satın aldıkları takdirde ,satın aldıkları pay nedeniyle muhdesat yönünden davacıya karşı sebepsiz zenginleştiklerinden sözedilemez.Aksi halde davalılar muhdesatın bedelini ödemeden pay satın almış ise ler o takdir de davalılar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre elde ettiği kazanımı geri vermek zorundadırlar.
    Ne var ki mahkemece,bu yönde de bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan eksik incelemeye dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi