Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 638 parsel sayılı taşınmazına 639 parsel paydaşları olan davalıların taşkın yapılarıyla müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunup, Medeni Kanunun 725. maddesi gereğince dava konusu yerin adlarına temliken tescilini istemişlerdir. Mahkemece, davacı taşınmazına davalı H. tarafından elatıldığının saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne, davalı M.’e yönelik davalar ile davalıların tescil isteklerinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı H. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi ... ropuru okundu, düşüncesi alındı, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalılar savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunmuşlardır. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre;kayden davacıya ait 638 sayılı parsele davalı H.’in haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın yapılandığı ve davalılar lehine temliken tescil koşullarının oluşmadığı saptanmak suretiyle mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.O halde davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ne var ki; dava kabul edildiği halde harca hükmedilmemiş olması doğru değildir. Anılan husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden davalının temyiz itirazı yerindedir kabulü ile açıklanan nedene hasren yerel mahkeme hükmünün HUMK’nun 428. maddesi gereğince bu yöne hasren BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.3.2009 tarihinde oybirliğle karar verildi.