
Esas No: 2013/6569
Karar No: 2013/8138
Karar Tarihi: 18.12.2013
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/6569 Esas 2013/8138 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi, davacı vekilince ise hüküm temyiz edilmemekle birlikte, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, çekilen kur’a sonucu dairenin tahsis edildiğini, şerefiye bedelinin ödendiğini, ancak dairenin davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu 16 no"lu dairenin müvekkili adına tesciline, mümkün olmaz ise dava tarihindeki değerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacı hakkında verilen ihraç kararının kesinleştiğini ve 1997 tarihinde yapılan genel kurulda geri ödeme kararı alındığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı ödemelerinin diğer ortakların ödemelerinden az olmadığı, ferdileşme işleminin 1997 yılı Şubat ayında gerçekleştiği ve bu tarihten sonra kooperatif tarafından ihraç kararıyla bağdaşmayan tahsilatların davacıdan yapıldığı, bu haliyle üyeliğin kooperatif tarafından benimsendiği, davalı ..."nın ise kooperatif başkanının kardeşi olması nedeniyle olaylardan haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden iyiniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, 16 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.