13. Ceza Dairesi 2015/14676 E. , 2016/9239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mhakumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ... ..."ın, müştekiler ... ..., ... ..., ... ..., ... ... ve ... ...’a yönelik eylemleri nedeniyle zamanaşımı içerisinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
A-Sanıklar ... ... ve ... ..."in müştekiler ... ... ve ... ..."a yönelik eylemleri nedeniyle hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve süresine göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık genel dava zamanaşımının, suç tarihleri olan 10.02.2004 ve 13.03.2004 ile inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ve ... ... müdafi ile sanık ... ...’ın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
B-Sanık ... ..."ın müştekiler ... ... ve ... ..."a yönelik eylemleri nedeniyle hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
... Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 143/1 maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin, suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâli olması nedeniyle aynı Kanun"un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-d maddesinde düzenlenen olağan ve diğer taraftan da suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 102/3, 104/2 maddelerinde öngörülen 15 yıllık genel dava zamanaşımının dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, diğer sanık ... ... ile birlikte katılanların aracına girerek suça konu sigaraları çalıp ayrıldıklarının anlaşılması karşısında; suçun tamamlandığı gözetilmeden, yazılı biçimde teşebbüsten hüküm kurulması,
2-Sanığın, olay tarihinde bıçakla zorlayarak kapısını açtığı araçları düz kontak yaptığı, çalıştıramadığından yerinden hareket ettirip götüremediği, bilahare araçlardaki sigara paketlerini çaldığı anlaşılması karşısında; fiili kesinti gerçekleşmeden aynı zaman dilimi içinde işlenip sona erdirilen eylemin bütünü itibariyle tek hırsızlık suçunu oluşturduğu düşünülmeden, 765 sayılı TCK"nın 80. maddesi ile uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ve ... ... müdafi ile sanık ... ...’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkın korunmasına, 17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi