5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/4225 Karar No: 2014/10085 Karar Tarihi: 23.10.2014
İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/4225 Esas 2014/10085 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2013/4225 E. , 2014/10085 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/80819 MAHKEMESİ : İstanbul 29. (Sarıyer) Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 27/10/2009 Asıl Karar 04/06/2010 Ek Karar NUMARASI : 2007/543 Esas, 2009/1185 Karar SANIKLAR : Y.. Ö.., K.. Y.. SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık Y.. Ö.."e Tebligat Kanununun 21. maddesine aykırı şekilde yapıldığı belirlenen tebligat nedeniyle temyiz isteminin reddine dair ek kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla bu kararın kaldırılmasına ve her iki sanık hakkında kurulan hükümlerin esastan incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sarıyer Belediyesi İmar Müdürlüğünde denetim elemanı olarak görev yapan sanıkların, kaçak inşaata devam edildiği halde inşaatın yıkılması kararının alınması için encümene gönderilmesi ve mühür fekkinden dolayı C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmaya esas teşkil edecek 2 nolu Yapı Tatil Tutanağını tutmamak şeklindeki eylemlerinin, TCK’nın 257/1. maddesine uyup uymadığının karar yerinde tartışılmaması, Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 5271 sayılı CMK"nın 231/6. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulunun gerçekleşmesi için, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da ""kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği"" hususuna yer verilmesi karşısında, katılanın ne şekilde maddi nitelikte bir zararının olduğu denetime imkan verecek şekilde gösterilmeden ve CMK"nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden, cezası tedbire çevrilen sanıklar hakkında "...kamunun uğradığı zararın, kişilerin mağduriyetinin giderilmediği ve suçtan önceki hale getirilmediği ve bu suretle şartların oluşmadığı"" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, TCK"nın 50/1-d maddesinin uygulanması sırasında, hapis cezasının belirlenen süreyle sanıkların belirli yerlere gitmekten yasaklanma tedbirine çevrilmesine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, infazda kısıtlamaya neden olacak ve suça konu eylemle ilişkili olmayacak şekilde "içkili mekanlara gitmekten yasaklanmaları" seçenek yaptırımına çevrilmesi, TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.