13. Hukuk Dairesi 2019/2027 E. , 2019/6748 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı banka, davalı tarafından kullanılan 09/02/2011 tarihli tüketici kredisi kapsamında ödenmeyen bakiye kredi borcu için yapılan takibe itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, tüketici yasası kapsamında gönderilen usulüne uygun bir kat ihtarı bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, ... 1. İcra Müdürlüğü 2014/7301 E. Sayılı icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına,Asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalıya kullandırılan kredinin taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle tüm alacağın muaccel olduğundan bahisle hesabı kat edilerek kalan tüm taksitlerin ödenmesi için davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş; davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Sözleşme tarihine yürürlükte bulunan 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı kanunun 10. maddesinde “... Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez” hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamı ile davalı borçlunun birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmüş olduğu sabittir. Buna göre davacı bankanın kredi sözleşmesinin 12. maddesinde saklı tuttuğu hakkını kullanabilmesi için 4077 sayılı kanunun 10. maddesi hükmüne göre birbirini izleyen en az iki taksitin belirlenerek ödenmesi, aksi halde bakiye tüm taksitlerin muaccel olacağı uyarısını taşıyan ve 7 gün süreli ihtarname gönderilmesi gerekir. Davalı ..."e gönderilen 11/7/2014 tarihli ihtarın ise yasada öngörülen şartları ihtiva etmediği açık olup tüm kredi borcu için takip yapılamaz. Ancak davacı, davalı borçlunun takip tarihinde halen ödemediği ya da eksik ve geç ödediği taksitler nedeniyle gecikme faizi ve diğer ferileriyle birlikte takip yapma hakkına sahiptir. O halde, mahkemece, davalı borçlunun takip tarihine kadar ödemediği taksitlerle, geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ve ferilerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşmada gerek görülememiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olamadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.