Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6644
Karar No: 2013/8125
Karar Tarihi: 18.12.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/6644 Esas 2013/8125 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/6644 E.  ,  2013/8125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, taraflar arasında basın ve iletişim danışmanlığı ve organizasyon hizmeti için sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından belirtilen hizmetlerin ayıpsız ve eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, sözleşmenin 4. maddesinde sözleşme bedeli belirlenirken, 01.08.2010-31.12.2010 tarihleri arasında beş aylık sürede aylık 8.000,00.TL+ KDV şeklinde, 01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasında ise 10.000.00.TL+KDV şeklinde ücret ödeneceği kabul edilerek sözleşme süresinin bir takvim yılını karşılayacak şekilde yıllık hale getirildiğini, sözleşmenin 01.01.2012 tarihinde bir yıl daha uzatıldığını ve müvekkili şirkete aylık 10.000,00.TL+KDV ücret ödenmek suretiyle davalı şirkete hizmet verilmeye devam edildiğini,sözleşmenin herhangi bir bilgi vermeksizin 27.07.2012 tarihinde davalı tarafından tek taraflı feshedildiğini, müvekkili şirketin gönderdiği ihtarname neticesinde davalı tarafça sözleşmenin ifası istenmediği gibi müvekkili şirket zararının da ödenmediğini, davalı şirket hakkında 59.000,00 TL asıl, 378,58 TL işlemiş faiz alacağının tahsili için başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşmenin 4. maddesine göre sözleşmenin 31.12.2011 tarihinde sona erdiğini, davacı tarafın bu tarihten sonra sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunamayacağını, sözleşmede 31.12.2011 tarihinden sonra sözleşmenin yenileneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, ek sözleşme de yapılmadığını, 01.01.2012 tarihinden sonra tarafların karşılıklı iradeleri ile fiili olarak belirsiz bir süre için karşılıklı edimlerini ifaya devam etmelerinin sözleşmenin bir yıl daha yenilendiği sonucuna götürmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmenin hangi hallerde uzayacağına ilişkin açık bir sözleşme hükmü bulunmadığı, sözleşmenin 5.2. maddesindeki, “Sözleşmenin uzaması/uzatılmış sayılması durumunda bir sonraki yıl/dönem için taraflar arasında aylık sözleşme bedeli ayrıca belirlenir.” hükmü, sözleşmenin diğer hükümleriyle birlikte değerlendirildiğinde,davacıda sözleşmenin uzatıldığı yönünde bir algı oluşturduğu, bunun yanında, sözleşmenin 31.12.2011 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini iddia eden davalı tarafın 01.01.2012-01.08.2012 tarihleri arasındaki yedi aylık dönem için sözleşmeyi herhangi bir ihtilaf yaşanmadan devam
    ettirmekle davacı üzerinde sözleşmenin bir yıl daha uzatıldığı yönünde bir güven oluşturduğu, davalının 27.07.2012 tarihli feshi haksız olup sözleşmenin geriye kalan beş aylık süresi için talep edilen 59.000,00.TL alacağa ilişkin davalı itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafça gönderilen ihtarnamenin tebliğine göre davalının 15.08.2012 tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Dava, taraflar arasındaki 01.08.2010 tarihli sözleşmenin tek taraflı feshinden kaynaklanan zararın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.4 maddesinin 3. bendi “Sözleşmenin ... tarafından ihlali ya da ..."nin ihlali sebebiyle ... Sigorta tarafından feshedilmesi halinde ... veya sözleşmenin ... Sigorta tarafından ihlali ya da ... Sigorta"nın ihlali sebebiyle ... tarafından feshedilmesi halinde ... Sigorta, işbu fesihten dolayı diğerinin doğmuş veya doğması muhtemel her türlü zararı tazmin etmeyi kabul, beyan ve taahhüt ederler.” hükmünü içermektedir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 31.12.2011 tarihinden sonra taraflar arasında karşılıklı edimlerin yedi ay boyunca ifası suretiyle, muhatap üzerinde sürenin bir yıl daha uzatıldığı yönünde bir güven ve algı yaratıldığı, bu nedenle de davalı tarafın gerçekleştirdiği ve haklı bir nedene dayanmayan fesih ihbarının sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği görüşü bildirilmiştir.
    Davalı tarafından davacıya gönderilen 27.07.2012 tarihli ihtarnamede herhangi bir sebep gösterilmeksizin sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği bildirilmiş, yargılama sırasında da sözleşmenin haklı bir nedenle feshedildiği ne savunulmuş ne de kanıtlanmıştır.
    Bu durumda, mahkemece, sözleşmenin 4.4 maddesinin 3. bendindeki; "Sözleşmenin ... Sigorta tarafından ihlali halinde .... Sigorta, ..."nin doğmuş veya doğması muhtemel her türlü zararını tazmin etmeyi beyan ve taahhüt eder" hükmü karşısında, davalının sözleşmeyi feshi haklı sebebe dayanmadığından ve davacının fesihten dolayı doğmuş olan zararının varsa tespiti gerektiğinden, davacının dava konusu ettiği zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılıp ek rapor alınmak suretiyle belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, beş aylık ücret bedelinin somut kanıt ve dayanakları gösterilmeden, zarar olarak kabulü ile bu bedele hükmedilmesi eksik incelemeye dayalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi