Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2033
Karar No: 2009/3455

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2033 Esas 2009/3455 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/2033 E.  ,  2009/3455 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : SİLİVRİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 06/03/2008
    NUMARASI : 2006/122-2008/100

    Taraflar  arasında görülen davada;
     Davacı, kayden davalıların miras bırakanı N."e ait bulunan 301 ada  38 parsel sayılı  taşınmazın  bir bölümünün kıyı kenar  çizgisi içerisinde kaldığını, özel  mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek  tapu iptali ve terkin  isteğinde  bulunmuştur.
    Davalılar, çekişmeli  taşınmazın  yasal  yollarla  edinildiğini, imar  mevzuatına  uygun olarak bina  yapıldığını bildirip davanın reddini  savunmuşlardır.
    Mahkemece, uzman  bilirkişilerce belirlenen  kıyı  kenar  çizgisine göre çekişmeli taşınmazın tamamının kıyıda kaldığı, özel mülkiyete konu olamayacağı  gerekçesiyle  davanın kabulüne  karar verilmiştir.                          
    Karar, davalılar vekili  tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.10.2008  Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat N. Ş.  ile  temyiz edilen Hazine  vekili Avukat S.S.geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ......tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
                                                                                   -KARAR-
    Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve sicilin  kütükten  terkini  isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan  delillere göre; çekişme  konusu taşınmazın  kadastro  tespitinin 7.6.1952  tarihinde yapıldığı, 10.12.1952 de  kesinleştiği ve davanın  8.12.2005 tarihinde açıldığı  anlaşılmaktadır.                                               
    Her ne kadar nizalı  taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde  kalan bölümü devletin hüküm ve  tasarrufu  altında ve kamu malı niteliğinde  özel  mülkiyete  konu olamayacak  (Anayasanın 43, 3402 Sayılı  Kadastro Yasasının 16/C  maddesi gereğince  )  yerlerden  olduğu  keşfen saptanmış ise de; 25.2.2009  tarihinde  kabul edilip 14.3.2009  tarihinde yürürlüğe giren  5841 Sayılı Yasanın 2.  maddesi ile  3402 Sayılı Yasanın 12.  maddesinin 3. Fıkrasına  eklenen  " bu hüküm iddia ve taşınmazın  niteliğine  yahut  Devlet ve  diğer kamu tüzel kişileri  dahil  tarafların sıfatına  bakılmaksızın  uygulanır" ve 3. maddesi ile eklenen geçici 8. maddesinin  " bu kanunun 12.  maddesinin 3. fıkrası hükmü devletin hüküm ve  tasarrufu altında  olduğu iddası  ile yürürlük  tarihinden önce  açılmış ve  henüz kesin   hükme  bağlanmamış olan davalarda  dahi  uygulanır"  şeklindeki  hükmü  gözetildiğinde  kadastro  tespitinin  kesinleştiği tarih olan  10.12.1952 ile davanın açıldığı tarih  arasında  3402 Sayılı Yasanın 12.  maddesinde  sözü edilen  10 yıllık  hak düşürücü sürenin  geçmiş  olduğu sabittir.
    Bilindiği üzere, hak düşürücü süre  olumsuz dava şartlarından olup kamu düzeni ile ilgilidir.Mahkemece davanın her aşamasında res"en gözetilmesi gerekli bir kuraldır.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal  düzenlemeler karşısında davanın  hak düşürücü süreden  dolayı  reddine karar verilmesi  gerekirken,yazılı  olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Öyleyse davalıların tüm temyiz  itirazlarının reddine.Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile  hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.  maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550,00 -TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.3.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi