11. Hukuk Dairesi 2012/9113 E. , 2014/933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/04/2012 tarih ve 2010/403-2012/227 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.01.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin parasını istediği an geri alabileceği ve yüksek oranda kar verileceği taahhüdünde bulunulması üzerine davalılara makbuz karşılığı 50.000,00 DM yatırdığını, davalıların müvekkili ile birlikte aynı yöntemle binlerce gurbetçiden nakit para topladıklarını, müvekkilinin 2004 yılında ihtiyacı nedeniyle ödediği parasını şifahi olarak talep etmesine rağmen bugüne kadar parasının ödenmediğini, davalıların kanunlara aykırı olarak para tahsil ettiklerini ve bu faaliyetleri geçerli bir hisse senedi satımı yapılmış gibi göstermeye çalıştıklarını, yurt dışı şirketlerde toplanan paraların bir şekilde davalılara aktarıldığını, davalıların eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu, davalı ..."ün de bu faaliyetleri planlayan kişi ve paravan olarak kullanılan şirketlerin yönetim kurulu başkanı olması sebebiyle müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, davalılara verilen 50.000 DM karşılığı 52.105 TL"nin şimdilik 7.500,00 TL"sinin faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, bu doğrultuda müvekkilinin davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile mevzuata aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının dava dışı yabancı şirkete ortak olup, müvekkilleri ile davacı arasında hiçbir ticari ve hukuki ilişki ile para alış verişi bulunmadığını, bu nedenle müvekkillerine husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı ile dava dışı şirketler arasında sessiz ortaklık sistemi kurulmuş olup, ortada yasal olmayan bir durumun mevcut olmadığını savunarak, davanın husumet, zamanaşımı ve esas yönlerinden reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davadaki iddianın ileri sürülüş biçimi karşısında davalıların husumet itirazının yerinde olmadığı, davacının parasını iade istediği ..."da kurulan şirketlerin yediemine tevdi ve paraların tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığı tarih itibariyle zamanaşımının dolmadığı, kaldı ki aynı iddialara yönelik davalı ... hakkında açılan ceza davasındaki zamanaşımı yönünden dahi sürenin dolmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın esasına girilmesi gerektiği, davacının toplam 50.000 DM parayı ... Internatıonal adına bankaya yatırdığı, davacının ..."daki ... ... adındaki şirkete para vermesi ve paranın kabul edilmesi suretiyle sessiz ortaklık ilişkisinin kurulduğu, ancak sessiz ortak yapıldığı yurt dışı şirketin iflas ettiği, tasfiye tamamlandığı halde davacının kar payı bir yana ana parasını dahi alamadığı, taraflar arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmasa da davalılar ve dava dışı şirketler arasında organik bir bağ olduğu, davalı ..."ün..."daki bu şirketin tek ortağı ve imza yetkilisi olduğu, davacının parasını yatırdığı iddia edilen...."daki bu firmanın ... ... A.Ş. firmasında ortaklık iştirakinin olduğu, böylece dava dışı şirket ile davalılar arasında organik bir bağ bulunduğu, yurt dışında toplanan paraların Türkiye"ye aktarılıp..., ... ve ... aracı kılınarak iştiraki olmayan ..."ün diğer şirketlerine aktarıldığı, şirketlerin kurulum amacının vatandaşların parasını elde etmek olduğu,..."ün bu eylemlerden gerek haksız fiil gerekse organizasyon çatısı olarak ifade edilen holdingin başkanı olarak sorumlu olduğu, perdenin aralanması teorisi uyarınca paranın yatırıldığı şirket ile davalı holdingin tek bir şirket olarak değerlendirilmesi gerektiği ve ..."ün de zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 7.500,00TL"lik davacı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınmasına, davacının davalı şirketle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 379,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.