Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.1999 gününde verilen dilekçe ile dava konusu tapu kayıtlarına vakıf şerhinin işlenmesinin talep edilmesi üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan tapu müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı V...İdaresi vekili, 24.05.1999 tarihli dilekçesiyle taşınmazın evveliyat kayıtlarında S.... B.... Vakfı şerhi mevcut iken dava konusu 4188 sayılı parselin tapu kaydına sehven vakıf şerhinin işlenmediğini ve taşınmazın kat irtifakı kurulduktan sonra davalılara satışının yapıldığını beyanla, dava konusu taşınmazda hisseleri bulunan davalıların tapu kayıtlarına S... B... Vakfı şerhinin işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuş, bir kısım davalılar ise ibraz edilen makbuz ve yazılar ile taviz bedelini ödediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı Vakıflar İdaresi vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce "...dava, Türk Medeni Kanununun 848 ve 849 maddelerine dayanılarak tapulama tutanağında yazılı bulunan vakıf şerhinin ifraz kayıtlarına işlenmesi istemiyle yasadan kaynaklanan mecburiyete dayanmış olduğundan vakfın türü hakkında inceleme yapılması da gerekmez." gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulup davanın kabulüne, dava konusu 4188 parsel sayılı taşınmazda yer alan ve dava dilekçesinde davacıların tapudaki hisselerine (tapu kayıtlarına) S... B...Vakfından şerhinin işlenmesine karar verilmiştir. Davalı tapu müdürlüğü vekili, hükmü temyiz etmiştir. HMK"nın 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olaya gelince; kat mülkiyeti kurulmuş olan 4188 parsel sayılı taşınmazda her bir davalının bağımsız bölümü belirtilmek suretiyle ve paylarına hasren hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davada davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü olmasına rağmen hüküm sonucunda "dava dilekçesinde davacıların tapudaki hisselerine vakıf şerhinin işlenmesine" şeklinde kendi içinde çelişen, soyut nitelikte 6100 sayılı HMK"nın 297/2 maddesi hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüte neden olacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.