Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9495
Karar No: 2015/2049
Karar Tarihi: 25.03.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9495 Esas 2015/2049 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9495 E.  ,  2015/2049 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ............ tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ............ 20/03/1989 havale tarihli dava dilekçesi ile tapuda davalılar adına kayıtlı .............. Köyü 126 parsel sayılı taşınmazın tapulama sırasında 25 sayılı parsele uygulanan tapu kayının miktar fazlası olduğu zilyetlikle kazanılamayacağı iddiasıyla tapu kaydının iptaliyle ............ adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece dayanak tapunun sınırları itibariyle çekişmeli taşınmazı kapsadığı ve sınırında fundalık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ............ tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Dava tarihi itibariyle yörede orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Çekişmeli 126 parsel sayılı taşınmaz, 1979 yılında yapılan tapulama sırasında 25, 28, 34 ve 36 sayılı parsellere uygulanan Haziran 1944 tarih 4 numaralı tapu kadının kuzey sınırının fundalık okuması nedeniyle miktar fazlası olarak 127 ve 128 sayılı parsellerle birlikte ............ adına tespit edilmiş, davalıların itirazı üzerine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tapulama komisyonun 09/03/1981 tarih ve 1981/38 sayılı kararıyla davalılar adına tespit edilmiştir.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Taşınmazın öncesini gösteren hava fotoğrafları ve memleket haritası uygulaması yapılmadan salt keşif günündeki bulgulara göre düzenlenen bilirkişi raporu ile uyuşmazlık çözümlenemez. Taşınmazın orman olup olmadığı ve hukuki durumunun öncesi itibariyle araştırılması gerekir. Ayrıca davalılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiği kabul edilmiş ise de, taşınmazın imar ve ihya edilip edilmediği konusunda ziraat bilirkişisinden rapor alınmamış, tüm komşu parsellere ilişkin tutanak örnekleri ile dayanakları getirtilerek keşifte uygulanmamıştır.
    Eksik araştırma ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Mahkemece, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileriyle revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları ve bu parselleri dıştan çevreleyen komşu parsel ve dayanakları, 423 sayılı parselin tapu kaydı ve hükmen oluştuğu dava dosyası, en eski tarihli memleket haritası ile dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası, memleket haritalarının üretildikleri hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman, bir ziraat ve bir harita bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle,
    taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; 25, 28, 34 ve 36 sayılı parsellere uygulanan tapu kaydı yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenip çekişmeli taşınmaz yönünü ne şekilde okuduğu dikkate alınarak niteliği belirlenmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalılar yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ............nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 25/03/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi