Esas No: 2017/17337
Karar No: 2022/5461
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17337 Esas 2022/5461 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/17337 E. , 2022/5461 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Katılan vekilinin temyiz talebinin sanık ... hakkında verilen beraat kararlarına yönelik olduğu, sanık ... hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz talebi bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
A)Sanık ... hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık ...’ya yüklenen “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 19.12.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B)Sanık ... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın savunmasında şirket işlerini kendisinin yürüttüğünü bildirmesi ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli, 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK'nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığından, tebliğnamedeki bu yönlerden bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1)Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan kamu davasında; vergi tekniği raporunda şirketin en son 2010 yılı Mart ayında mal satış bildirimi verdiğinin belirtildiği ancak sanığın ortağı ve yetkilisi olduğu şirketin en son 2010 yılı Nisan ayında matrahlı KDV beyannamesi vermesi, vergi raporlarında tüm fatura tarihlerinin bulunmaması, sahte fatura düzenleme suçlarında suç tarihinin düzenlenen en son faturaya göre tespit edilmesinin gerekmesi karşısında, fatura tarihleri tespit edilerek zamanaşımı süresi ve suç tarihinin belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılı içinde farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturacağı gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nin 43. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
b) TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 31.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.