23. Hukuk Dairesi 2013/6427 E. , 2013/8107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmasız, asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde ası ve birleşen davada davacı vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av.... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili asıl davada, müvekkili şirket ile davalı arasında düzenlenen 20.04.2008 tarihli danışmanlık hizmet sözleşmesi uyarınca müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme bedeli olan 41.300,00 TL"sından 23.600,00 TL"sini ödediği halde 17.700,00 TL"sını ödemediğini ödenmeyen kısmın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili tarafından edimini yerine getirilmesine ve davalının ücret ödemesinde bulunmamasına rağmen, sehven 23.600,00 TL"sının tahsil edildiği belirtilerek 17.700,00 TL"sı üzerinden takip yapıldığını ileri sürerek, bakiye 23.600,00 TL"nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme ve faturaların şirket kayıtlarında bulunmadığını, sözleşmenin şirketi temsile yetkili iki yönetici tarafından imzalanmadığından geçersiz olduğunu, sözleşme konusu edimin de yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia,savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı vekilinin asıl davada 23.600,00 TL"lik fatura bedelinin ödendiğini ikrar etmesi nedeniyle birleşen davanın reddi gerektiği, asıl davada ise, davacı şirketin danışmanlık hizmeti kapsamında davalıya danışmanlık hizmeti vererek edimini yerine getirdiğinden takibe konu alacağa hak kazandığı ancak takip konusu 17.700,00 TL"lik alacak içinde KDV bedelinin de bulunduğu Vergi Usul Yasası hükümlerine göre ödenmeyen KDV"nin asıl alacağa eklenerek dava ve takip konusu yapılmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davada takibe vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 15.000,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanarak iptaline, alacağın %40 "ı oranında 6.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, birleşen dava ile asıl davada fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Asıl dava, danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan 17.000,00 TL"nin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali,
Birleşen dava ise, takibe konu 17.700,00 TL "nin yanı sıra, sonradan şirket kayıtlarında yapılan incelemeye göre belirlenen ve ödenmediği anlaşılan 23.000,00 TL daha alacağın tahsili istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Asıl ve birleşen dava danışmanlık hizmet sözleşmesi nedeniyle verilen hizmet bedelinin tahsili ve itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada takibe vaki itirazın kısmen iptali ile takip konusu miktar olan 17.700,00 TL"nin KDV"siz miktarı olan 15.000,00 TL"sı üzerinden devamına karar verilmiştir. Yapılan hizmet katma değer vergisine tabi olduğundan davacının asıl davadaki isteminin katma değer vergisi dahil olmak üzere kabulüne karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, hüküm altına alınan miktarın tahsilinin davacı tarafından hazırlanarak dosyaya ibraz edilen değerlendirme raporlarının davalıya teslimi koşuluna bağlı olduğu düşünülmeksizin, birlikte ifa kuralına göre hazırlanan raporların davalıya verilerek birlikte ifasının sağlanarak itirazın iptaline karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açılanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin birbirlerinden alınarak yekdiğerine verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.