20. Hukuk Dairesi 2014/9490 E. , 2015/2045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... İlçesi, ...... Köyü 124 ada 15 ve 21 parsel numaralı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile bağ niteliğiyle muris ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, ..... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosunda, bazı ormanlık alanların orman dışında bırakıldığı ve dava dilekçesine ekli krokide işaretlenen taşınmazların 101 ada 1 ve 103 ada 1 sayılı orman parsellerine eklenmesi gereken, orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, dava dilekçesine ekli krokide gösterilen taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davacı ... Yönetiminin, dava dilekçesine ekli krokide gösterdiği yerler hakkında daha sonra 121 ada 28 ve 29; 115 ada 21, 24, 26, 27, 32, 33, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54 ve 62; 124 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40 ve 41; 125 ada 1; 126 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel sayıları ile tutanak düzenlenmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/10/2012 tarih ve 2012/9914 E. - 2012/11539 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Davacı ... Yönetiminin kısmî ilân süresi içinde dava dilekçesine ekli krokide işaretlenen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığı, ekli krokide işaretlenen yerler arasında, bir kısım taşınmazlarla birlikte 124 ada 15 ve 21 parsel sayılı taşınmazların da dava konusu yapıldığı, dosya arasında bulunan fen bilirkişi raporu ve kadastro müdürlüğünce gönderilen kadastro paftasından anlaşıldığı, Orman Yönetiminin kısmî ilân sırasında kadastro mahkemesine askı ilânından önce eldeki davayı açması nedeniyle tespit tutanaklarının kesinleştirilmiş olmasının hukuken sonuç doğurmayacağı gözetilerek, mahkemece 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, kadastro tespit tutanaklarının asılları dosyaya getirtilip, tespit tutanaklarında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekirken sözü edilen taşınmazlar hakkında mahkemece olumlu veya olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamasının usûl ve kanuna aykırıdır. " denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak, dava konusu 124 ada 15 ve 21 sayılı parsellere ait kadastro tutanak asılları dosya içine alınıp davalı hale getirilerek, tespit tutanaklarında yazılı hak sahibi gerçek kişiler davaya dahil edildikten sonra, bu parsel yönünden dosya tefrik edilerek mahkemenin 2014/19 sayılı esasına kaydedilmiş ve yapılan yargılama sonucu; davanın kabulü ile dava konusu ..... İli, .... İlçesi, .... Köyü"nde kain 124 ada 15 ve 21 parsel nolu taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile, bu parsellerin orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 25/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.