17. Hukuk Dairesi 2015/4468 E. , 2017/10805 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın arkadan çarpmak suretiyle tam kusurlu olarak neden olduğu kazada müvekkillerinin yaralandıklarını, bu yaralanma nedeniyle zarar gördüklerini ileri sürerek her bir davacı için 30.000,00"er TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, manevi tazminat talebinin haksız ve fazla olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;her bir davacı için 15.000,00"er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 150. maddesinin 1. fıkrasında; "usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.", 4. fıkrasında; "Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir." hükmü ve 5.fıkrasında; "İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır." düzenlemeleri mevcuttur.
Dosyanın incelenmesinde, 25.03.2014 tarihli duruşmaya davacı ... veya vekilinin katılmadığı ve mazeret de bildirmedikleri, davalı vekilinin bu celse yönünden vermiş olduğu mazeret dilekçesinde, davacıların davayı takip etmemeleri halinde davanın müracaata bırakılmasını talep etmiş olduğu hususları anlaşılmış olmakla, eldeki bu davada karar tarihi itibarı ile HMK"nın 150.maddesinde öngörülen 3 aylık süre geçtiğinden davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken ... yönünden davaya devam edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
2-Davacılar ... ve ... hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarları yönünden;
Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar ... ve ... yönünden takdir olunan manevi tazminatların fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin davacı ... yönünden hükmedilen manevi tazminata ilişkin sair temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.