Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9158
Karar No: 2016/9677
Karar Tarihi: 29.06.2016

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/9158 Esas 2016/9677 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2016/9158 E.  ,  2016/9677 K.
"İçtihat Metni"



Hırsızlık suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda atılı suçtan mahkumiyetine dair, ..........Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15.03.2011 tarih ve 2010/363 Esas, 2011/152 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 07.12.2015 tarih ve 2015/6905 Esas, 2015/10576 Karar sayılı kararıyla; "Sanığın emvallerle birlikte yakalandıktan ve emvallerin kolluk görevlileri tarafından orman emvali olduğu anlaşılıp orman işletme şefliği ile irtibata geçilip kaçak kesim olduğu anlaşıldıktan sonra çaldığı yeri göstermesi TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyeceğinden tebliğnamedeki 1 numaralı bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında TCK"nın 62. maddesi gereği uygulama yapılırken hapis cezasının 2 yıl 1 ay olması gerekirken, 1 yıl 13 ay olarak gösterilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesi eklenmek suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, oybirliğiyle karar verilmiştir.
I-İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.06.2016 tarih ve 2016/154533 sayılı yazısı ile; Hükümlü ... hakkında ........... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/266 Esas-2010/353 karar sayılı kararı ile hükümlü ...’un işlediği hırsızlık suçu nedeniyle 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildiği, suç tarihinin 25/03/2010 olduğu, bu kararın Yargıtay......Ceza Dairesi"nin 23/06/2015 gün, 2015/2900 Esas ve 2015/4413 Karar sayılı ilamı ile onandığı, cezanın infazına 24/02/2016 tarihinde başlanıldığı cezanın infazına başlanıldıktan sonra, 21/03/2016 tarihinde, .........Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/363 Esas 2011/152 Karar sayılı kararı ile hükümlü ...’un işlediği hırsızlık suçu nedeniyle
.../...

verilen 1 yıl 13 ay hapis cezasına ilişkin infaz evrakının gönderildiği, bu kararın Yargıtay ... Ceza Dairesi"nin 07/12/2015 gün, 2015/6905 Esas ve 2015/10576 Karar sayılı ilamı ile onandığı, Mahkemenin 2010/363 Esas, 2011/152 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde sanık ... hakkında açılan kamu davasının suç tarihi 25/03/2010 olduğu, nitelikli hırsızlık suçundan dolayı açılmış olduğu, suça konu olay ile ilgili her iki dosyada orman muhafaza memurlarının düzenlemiş olduğu suç tutanağının no"sunun 7730 olduğu tespit edilmiş olmasından mükerrer yargılama yapıldığı anlaşılmıştır. Bu sebeple hükümlü hakkındaki .......... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/363 Esas 2011/152 Karar sayılı kararına ilişkin onama kararının kaldırılması gerekmektedir. Anlatılan sebeplerle.............Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/363 Esas 2011/152 Karar sayılı hükmüne ilişkin Dairenizin 07/12/2015 gün, 2015/6905 Esas ve 2015/10576 Karar sayılı ilamının itirazen kaldırılması, aksi takdirde dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi arz ve talep olunur.” denilmiştir.
II-DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Somut olaya bakıldığında hükümlü hakkında .......Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/266 Esas sayılı dosyasında ...... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07.05.2010 tarih ve 2010/192 Esas sayılı iddianamesi ile 25.03.2010 de işlediği orman emvali hırsızlığı suçundan ..........Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, mahkemece sanığın 08.07.2010 tarihinde atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiği, kararın sanık temyizi üzerine Dairemizin 23.06.2015 tarih ve 2015/2900 Esas sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği anlaşılmış, hükümlü hakkındaki ..........Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/363 Esas sayılı dosyasında ise ..........Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 16.07.2010 tarih ve 2010/277 Esas sayılı iddianamesi ile orman emvali hırsızlığı suçundan ..........Asliye Ceza Mahkemesi"ne kamu davası açıldığı, mahkemece sanığın 15.03.2011 gün ve 2010/363 Esas 2011/152 Karar sayılı ilamıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiği, kararın sanık temyizi üzerine Dairemizin 07.12.2015 gün ve 2015/6905 Esas, 2015/10576 Karar sayılı kararı ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Her iki iddianamede yazılı fiilin aynı olması nedeniyle ..........Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08.07.2010 gün, 2010/266 Esas ve 2010/353 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyet hükmünün konusu olan fiil ile ..........Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15.03.2011 gün, 2010/363 Esas ve 2011/152 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyet konusunun aynı olduklarında şüphe yoktur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarında da belirtildiği üzere, ceza muhakemesi yapılabilmesi için bir takım "olmazsa olmaz” (sine qua non) şartlar aranır. Muhakeme yapılmasına engel olan bu şartlardan birisi ”Non bis in idem” olarak ifade edilen, hüküm veya açılmış dava bulunmamasıdır.
Kanunlarda açıkça yazılı olmadan da yaşayan bir hukuk normu olarak uygulanan, doktrinde de kabul olunan ve muhakeme hukukunun ana ilkelerinden olan ”Non bis in idem” ilkesi 1412 sayılı CMUK"nun 253. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Aynı konuda, aynı sanık için evvelce verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava var ise davanın reddine karar verilir”, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm” başlıklı 223. maddesinin yedinci fıkrasında ise; "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık hakkında önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilecektir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, 22.11.1984 tarihinde imzaya açılarak eklenen ve Türkiye"nin de imzalayarak onayladığı 7 numaralı Protokol’ün 4. maddesi "Hiç kimse bir devletin ceza yargılaması usulüne ve yasaya uygun olarak kesin bir hükümle mahkum edildiği ya da beraat ettiği bir suçtan dolayı aynı devletin yargısal yetkisi altındaki yargılama usulleri çerçevesinde yeniden yargılanamaz veya mahkum edilemez” şeklinde ifade edilmiş ve Sözleşmenin 15. maddesine dayanılarak dahi (non bis in idem ile ilgili AİHM kararı; Sv Almanya, 1983; Xv Avusturya 1970) bu kuraldan ayrılanamayacağım, sadece yeni veya sonradan öğrenilen olaylar ve verilmiş karara tesir edecek derecede önemli yargılama hukuku hataları ile yargılamanın yenilenebileceğini kabul etmiştir.
.../...
Bir filinden dolayı yargılanan kişinin aynı fiil nedeniyle tekrar yargılanmayacağını bilmesi kişi için bir güvence olup, bu güvence hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Dolayısıyla bu güvencenin hayata geçirilebilmesi için, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunduğu takdirde, mükerrer yargılama yapılmasının engellenmesi amacıyla iddianamede anlatılan eylemin başka bir suçu oluşturup oluşturmadığına bakılmaksızın, kesin hükmün otoritesinin sağlanması ve aynı eylem nedeniyle iki farklı karar verilmek suretiyle çelişkiye neden olunmasının engellenmesi için davanın reddine karar verilmelidir.
07.05.2010 tarihinde açılan ilk iddianame ile 16.07.2010 günü açılan ikinci iddianamede, sanığa isnat edilen eylem aynı olup, isnat konusu da “sanığın, 553 nolu bölmede istiflenmiş halde bulunan orman emvallerini çalmasına yöneliktir. Dolayısıyla CMK’nın 223/7 ve 225/1. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, aynı eylem nedeniyle açılan ikinci dava “mükerrer dava” niteliğindedir.
Bu sebeplerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 07.12.2015 gün ve 2015/6905 Esas, 2015/10576 sayılı kararı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
..........Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15.03.2011 gün, 2010/363 Esas ve 2011/152 Karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:
1-..........Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08.07.2010 gün, 2010/266 Esas ve 2010/353 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın dairemizin 23.06.2015 tarih ve 2015/2900 Esas sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği, 16.07.2010 tarihli iddianameyle aynı eylemden dolayı mükerrer dava açıldığı gözetilerek CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca kamu davasının reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, atılı suçlardan hükümlü hakkında yeniden hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Sanık hakkında TCK"nın 62. maddesi gereği uygulama yapılırken hapis cezasının 2 yıl 1 ay olması gerekirken, 1 yıl 13 ay olarak gösterilmesi,
b-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, b, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi