Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları S.’ın,mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu 182 ve 431 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma aktiyle davalılardan Z.’e temlik ettiğini, yine 380 parsel sayılı taşınmazını da davalılar Z., A.ve M.’e satış yoluyla devrettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal tescil ver tenkis isteklerinde bulunmuşlardır. Davalılar, murisin kanser hastası olduğunu bakıma muhtaç bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muris tarafından davalılara yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların miras payları oranında tapuların iptal ve tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı Z. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR- Dava, Borçlar Yasasının 18. maddesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar,mahkemece temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Miras bırakan S. U..’nın 25.7.2002 tarihinde dul olarak vefat ettiği, mirasçıları olarak davanın tarafları olan çocuklarını bıraktığı, öte yandan murisin 182 ve 431 parsel sayılı taşınmazlarını 24.5.2001 tarihinde davalı oğlu Z..’e ölünceye kadar bakma akti ile 380 parsel sayılı taşınmazdaki payını da 4.8.1998 tarihinde davalılar M. A. ve Z.’e satış suretiyle temlik ettiği kayden sabittir. Bilindiği ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere bireylerin yaşlanma ve yaşlılıkta yalnız kalma korkuları ölünceye kadar bakma sözleşmesinin doğumuna yol açmıştır.Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ivazlı sözleşme türlerinden olup nitelik itibariyle güvence sağlayan akitlerdendir. Bu tür akitlerin hedefi,maddi bir destek elde etmek değil, bakım alacaklısının sosyal durumuna uygun bir bakım elde etmektir. Borçlar Yasasının 511. maddesi bakımından alacaklıları yönünden gerçek kişi olması dışında özel bir nitelik öngörülmemiştir. Bakım alacaklılarının akit sırasında özel bakıma muhtaç olmasını aramak,yasada yer almayan bir unsuru ilave etmek olur.Bu ihtiyacın akitten sonra doğması yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş olması da aktin geçerliliğine etkili olmaz. Öte yandan, her ne kadar evladın gücünün elverdiğince ebeveynine yardımcı olması özel bazı koşulların gerçekleşmesi durumunda yasal bir görev olabileceği düşünülebilirse de, bu yardım ve bakım genelde yasal zorunluluk olmaksızın daha çok insancıl yönü ağır basan, belkide evrensel bir ahlak kuralıdır. Somut olayda, ölünceye kadar bakma akdinin yapıldığı 24.5.2001 tarihinde murisin 75 yaşında olduğu, son yıllarını yatağa bağımlı olarak geçirdiği, yaşlılığı ve hastalıkları nedeniyle bakıma muhtaç olduğu bakımının davalı Z..tarafından yerine getirildiği, dolayısı ile 182 ve 431 parsel sayılı taşınmazların mal kaçırma amacı ile değil bakımın sağlanması amacı ile temlik edildiği, davalının da bakım borcunu yerine getirdiği,380 sayılı parselin ise , bedelsiz olarak devredildiği, işlemin gerçek satış olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu durumda 380 sayılı parsel bakımından davanın kabul edilmesi kural olarak doğrudur. Ancak, 380 nolu parsel yönünden miras bırakanın temlik ettiği pay üzerinden davacı H..’nin payı oranında iptal-tescile karar verilmesi gerekirken, murisin temlik ettiği pay dışındaki davalı Z.. payını da kapsar biçimde davanın kabul edilmesi doğru olmadığı gibi 182 ve 431 sayılı parseller bakımından temlikin muvazaalı olmadığı, ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı akitlerden olup tenkis de istenilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir. Davalı Z..’in temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.