3. Hukuk Dairesi 2014/13792 E. , 2014/13184 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair ... 20.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.05.2013 günlü ve 2011/458 E.- 2013/219 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 18.02.2014 günlü ve 2013/18540 E.- 2014/2413 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; ... 1938 ada, 13 parseldeki taşınmazda bulunan 3 nolu bağımsız bölümde müvekkilinin 07.03.2008 tarihinde (1/3) hisse aldığını, daha sonra davalının taşınmazın 2/3 hissesini aldığını öğrenerek açtığı şuf’a davasında 24.830 TL ödenerek yasal şuf’a hakkının kabulüne karar verildiğini, şuf’a bedelinin davalı tarafından tahsil edildiğini, ancak dava dışı 3.kişi (... ) tarafından müvekkiline karşı 2/3 hisse bakımından, bu hisseye ilişkin “gayrimenkul satış vaadinin" tapuda şerhli lehtarı olduğu belirtilerek, adına tesciline ilişkin açılan davanın mahkemece (TMK 1009 md.) kabul edildiği ve tapunun iptali ile ... adına tesciline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek, şuf’a bedelinin davalıdan tahsili için girişilen takibe itirazın iptali talep edilmiştir.Davalı vekili cevabında; takibin yasal dayanağı olmadığı, davacının şuf’a davasında tapu kaydındaki şerhi bilerek dava açıp taşınmaza sahip olduğu, dava dışı ... ’nin açtığı dava sonucu taşınmazı adına tescil ettirdiği, davalının daha sonra hisse bedeli ödeyerek (mükerrer) taşınmazı tekrar ... ’den satın aldığını, belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacının tapu kaydındaki şerhi bilerek şuf’a davası açtığı, herkesin kendi fiilinin sonuçlarına katlanması gerektiği, davalıya ödenen 24.830 TL’nin hukuki dayanağının şuf’a davasındaki ön alım bedeli Olduğu, bu durumda ödenen bedelin hukuki dayanağının mevcut olduğu, bu nedenle parayı davalıdan talep edemeyeceği gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 18.02.2014 tarih ve 2013/18540 Esas, 2014/2413 Karar sayılı ilamı ile;"Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan itirazları yerinde değildir.Somut olayda; davacı, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararı gereğince; davalıya ödediği şuf’a hakkı bedelinin dayanaksız kaldığı ve davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek talepte bulunmaktadır.
HGK.nun 2011/6-123-301 sayı ve 11.05.2011 günlü kararında da belirtildiği gibi; ön alım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasına kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur.
Dava konusu olayda anılan HGK’da açıklandığı üzere şuf’a hakkının kullanılması (3.AHM 2009/23 E.) ile davacı ve davalı arasında bir satım ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekir.
Ancak, davalıdan satın alınan paya ilişkin 3.kişinin açtığı cebri tescil davası sonucu, bu paya ilişkin tapunun iptali ile 3.kişi Fikriye adına tesciline dair verilen karar kesinleşmiş olmakla, davalı ile olan işlem temelinden çöktüğünden şuf’a bedeli olarak davalıya ödenen bedel sebepsiz kaldığından davacının talebinde haklı olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine karar verilmiştir."Davacı vekili, 21.05.2014 tarihli dilekçesi ile Dairede görülen temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmış olmasına ve duruşmaya vekil olarak katılmış bulunmalarına rağmen, davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek, kararın düzeltlimesini talep etmektedir.Yapılan incelemede, 18.02.2014 tarihinde dairemizde yapılan duruşmaya davacı vekili olarak Av. ... "in katıldığı düzenlenen tutanaktan anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bozma ilamında davacı taraf yararına AAÜT.gereğince ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken, sehven kararda unutulduğu görüldüğünden, davacı vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin, 18.02.2014 tarih ve 2013/18540 Esas, 2014/2413 Karar sayılı bozma ilamının son parağrafına "BOZULMASINA" ifadesininden sonra gelmek üzere "Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine" sözlerinin ilave edilmesine, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.