21. Hukuk Dairesi 2014/25303 E. , 2015/18433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aksaray İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2009/289-2014/42
Davacı, pirime esas gerçek kazancının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı ve davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 12.01.2009-06.06.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen çalışmalarının tespiti ile bu sürelerde Ocak ve Şubat ayında 1.500,00 TL, Mart ayından itibaren ise 2.500,00 TL ücretle çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de, asgari ücret üzerinden çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanacağı hususu gözardı edilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgesinin bulunmadığı, 11.02.2009-06.06.2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kurum kayıtlarında asgari ücret üzerinden gözüktüğü,bordro tanıklarının dinlendiği ancak tanıkların nizalı dönemin tamamında çalışması olmadığı ve ücrete ilişkin tespitin tanık beyanları ile kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Öte yandan nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.
Mahkemece yapılacak iş, 2009/1. döneminde çalışması bulunan tanıklar res"en tespit edilerek dinlenmeli ve bu suretle davacının bu dönemde de çalışmasının olup olmadığı tespit edildikten sonra; Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan davacının sicil dosyası ile işyerine ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, gerektiğinde işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurmak, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının bildirilen ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, bildirilen ücretle çalışmasının olağan olmadığı belirlendiği takdirde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından ve Türkiye İstatistik Enstitüsü"nden emsal ücret araştırması yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacı ve davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.