23. Hukuk Dairesi 2013/5673 E. , 2013/8091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin yönetim kurulu üyesi olduğu, site sakinlerinin oturduğu konutlarının davalı yüklenici tarafından ayıplı ve eksik inşa edilerek 2008 yılında teslim edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL, 06.12.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle de toplam 169.557,60 TL alacağın yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilleri ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında 30.12.2005 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkillerinin inşa ettiği konut ve dükkanları 2008 yılında teslim ettiğini, Belediye tarafından 11.09.2009 tarihinde kesin kabulün de yapıldığını, davacı tarafın şimdiye kadar müvekkillerinden bir talepte bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen ikinci bilirkişi kurulu raporuna göre; yüklenici-davalıların toplu konut alanında yaptıkları ve 2008 yılında teslim ettikleri konut ve ortak alanlarda ayıplı ve eksik imalat bulunduğu, her ne kadar bilirkişi raporları arasında çelişki bulunsa da üçüncü bir keşif ve bilirkişi raporu alınmadığı, eksik ve ayıpların giderilmesi için bilirkişice tespit edilen 165.616,00 TL bedelin davacı vekilince kabul edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL"nin dava tarihinden, 164.616.00 TL"nin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, eksik ve ayıplı iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyet Yasası"nın 35. maddesinde yöneticinin görevleri gösterilmiş ve bu maddenin 1. fıkrasında kat malikleri kurulu kararının yerine getirilmesi yöneticinin görevleri arasında sayılmıştır. Ancak, apartman yöneticisi ya da yönetim kurulunun ana bina yahut ortak yerler veya bağımsız bölümlerle ilgili olarak üçüncü kişilere karşı aktif dava ehliyeti bulunmadığından, 634 sayılı Yasa"nın tanıdığı yetkiler dahilinde dava açma hakkını kullanabilirler. Kat malikleri kurulu kararı ile yetki verilmiş ise, yönetici sadece 634 sayılı Yasa hükmünden kaynaklanan davaları açabilir. Yüklenicinin yapımını yüklendiği inşaattaki
ayıplı ve eksik işlerin giderilmesi için yüklenici hakkında dava açılmasını sağlamak amacıyla görevlendirilse dahi yönetici ya da yönetim kuruluna kat maliklerinin temsil yetkisi vermiş sayılacaklarının kabulüne hukuksal olanak yoktur. Diğer yandan, açılan bu dava, apartman yönetim kuruluna 634 sayılı Yasa"yla verilen görev ve tanınan yetkiler dahilinde değildir. Bu yasal nedenlerle, apartman yönetiminin bu davada dava takip yetkisi bulunmamaktadır. Dava takip yetkisi HMK"nın 114/1-e bendi uyarınca dava şartı olup; mahkemece, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılmalıdır. Ancak bu şekilde açılan bir davada, yöneticinin aynı apartmanda arsa sahibi ve kat maliki bulunması ya da arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alıp, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kişisel hakları ayrıca temlik alması durumunda, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden hareketle, bina ve ortak alanlarındaki eksik iş ve ayıptan doğan zarardan yöneticinin arsa sahibi-kat maliki ya da kat maliki - temlik alan sıfatlarıyla arsa payı oranında dava açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, davacılar....,.... ve..."ın aynı zamanda arsa sahibi veya kat maliki olup olmadığı, arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alıp almadığı araştırılıp, şayet almış ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kişisel hakları da ayrıca temlik almışsa bağımsız bölümler ile ortak alanlardaki eksik iş ve ayıptan doğan zararlardan dolayı arsa sahibi veya temlik alan sıfatıyla sözleşmedeki paylaşım oranında dava açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü ile oluşacak uygun sonuç doğrultusunda karar vermek gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan uyuşmazlığın esasına geçilmesi ve bu yönlerden, eksik incelemeye dayalı yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.