17. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/1816 Karar No: 2021/2907 Karar Tarihi: 17.03.2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1816 Esas 2021/2907 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, takibin semeresiz kalması sonucu dava konusu taşınmazların davanın borçlusu tarafından kız kardeşinin gelinine devredilmesinin iptali davasıdır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak onama sonrası davalı tarafından hatalı olduğu gerekçesiyle karar düzeltme istemi yapılmıştır. Daire, yapılan incelemeler sonucu dava koşullarının sağlanmadığı ve usul işlemlerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını resen bozmuştur. İİK’nun 282. maddesi gereğince bu tür davalarda, davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gereği açıktır. Mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılması gerektiği ve kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durumun bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanması gerektiği belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi 2020/1816 E. , 2021/2907 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ve davalılar ..., ... arasındaki dava hakkında, Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/03/2016 gün ve 2013/622– 2016/222 sayılı hükmün Dairenin 18/06/2019 gün ve 2016/13306- 2019/7715 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazlarını 11.09.2013 tarihinde, kız kardeşinin gelini davalı ..."ya devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir. Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı dairemizin 18.06.2019 gün 2016/13306 Esas 2019/7715 sayılı kararı ile ilamı ile onanmıştır. Onamadan sonra sonra davalı ... vekili tarafından anılan kararın hatalı olduğundan bahisle karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda: Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasıdır. İİK’nun 282. maddesi hükmü gereğince bu tür davalarda, davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gereği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır. Somut olayda, davalı ..., davalı ..."ın eldeki dava açıldıktan ve karar verildikten sonra 04/06/2018 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının mirası Çorlu Sulh reddettiğini iddia etmektedir. Yapılacak iş M.K."nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca Zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res"en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz.(Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145,1995/947; HGK"nun 29.1.1975 gün 1682-100 ve 3.7.2002 gün 15/572-577 sayılı kararları aynı doğrultudadır) Ayrıca yine murisin ölüm gününde terekenin borca batık olduğunun şayi ve sabit olması durumunda da miras reddedilmiş olacağından ve bu tespit için sınırlayıcı bir süre yasaca öngörülmediğinden bu yönüyle de mahkemece işlem yapılması imkanı vardır. Hal böyle olunca Mahkemece usuli işlemlerin yerine getirilip taraf teşkili temin edildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile karar verilmesi isabetsiz olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü Dairemizin 18.06.2019 tarihli onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararın RESEN BOZULMASINA, temyiz peşin alınan harcın ve tashihi karar istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 17/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.