20. Hukuk Dairesi 2015/2344 E. , 2015/2033 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ............. ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1969 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ......... Köyü, 480, 371, 482 ve 1145 parsel sayılı taşınmazlar, tapu kayıtlarına dayanılarak ... ve Arkadaşları adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 2008 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında 480, 371, 482 ve 1145 parsel sayılı taşınmazların orman sınırı içine alındığını, çekişmeli taşınmazların orman sınırları içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptali istemiyle dava açmıştır.
Davacı ..., 371 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı içine alındığını, çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptali istemiyle ayrı dava açmıştır. Ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra ..., ..., ..., 26.02.2010 tarihli dilekçeyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, ........ İlçesi ....... Köyü 371 parsel numaralı taşınmaza ait kadastro bilirkişisi ............."nın 31/10/2011 tarihli krokisinde sarı renk ile gösterdiği kısma ait kadastro tutanaklarının iptali ile 32/86"sının ........ oğlu ..., 10/86"sının ........ oğlu ..., 10/86"sının ........ oğlu ..., 17/86"sının ..... oğlu ..., 17/86 sının ..... oğlu ... adına, .... İlçesi ..... Köyü .... parsel numaralı taşınmaza ait kadastro bilirkişisi ............."nın 31/10/2011 tarihli krokisinde sarı renk ile gösterdiği kısmına ait kadastro tutanaklarının iptali ile 13/56"sının .... oğlu ..., 3/28"inin ..... oğlu ... adına, ..... İlçesi ...... Köyü 482 parsel numaralı taşınmaza ait kadastro bilirkişisi ............."nın 31/10/2011 tarihli krokisinde sarı renk ile gösterdiği kısmına ait kadastro tutanaklarının iptali ile 13/56"sının ..... oğlu ..., 3/28 inin ...... oğlu ... adına, ..... İlçesi ...... Köyü 1145 parsel numaralı taşınmaza ait kadastro bilirkişisi ............."nın 31/10/2011 tarihli krokisinde sarı renk ile gösterdiği kısmına ait kadastro tutanaklarının iptali ile 13/56"sının Muzaffer oğlu ..., 3/28"inin Muzaffer oğlu ... adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve ............. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydına dayanılarak açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 18/08/2009 tarihinde ilânı yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, davacıların davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; mahkemece, davacıların açmış olduğu dava kadastro tespine itiraz davası olarak kabul edilerek dava sonuçlandırılmıştır. Oysa, eldeki dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca 6 aylık askî ilânı süresinde açılan orman tahdidine itiraz davası niteliğinde olduğu gibi, davacıların dayandıkları tapu kayıtları da 1969 yılında kadastro tesbiti sonucu oluşmuştur. Hal böyle olunca, davanın orman kadastrosuna itiraz olarak değerlendirilip, buna göre hüküm kurulması gerekirken, kadastro tesbitine itiraz olarak nitelendirilip, davacıların kadastro tesbiti sonucu adlarına tapuya bağlanan taşınmazlarının kadastro tutanaklarının iptaline karar verilmesi doğru değildir.
Bu nedenle, mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli ve davalı taşınmazlara ilişkin olarak 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi ile Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/j maddesinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, orman kadastrosunun iptali davası açabilmek için bir taşınmazda hak sahibi olmanın yeterli görüldüğü, ayrıca, taşınmazdaki bütün hak sahiplerinin birlikte dava açmaları gerektiği yönünde kısıtlayıcı bir düzenlemenin getirilmediği, belirtilen Kanunî düzenlemeler ile müşterek menfaatlerin korunmasına yönelik davaların müşterek maliklerden biri tarafından açılabileceğine ilişkin 21.06.1944 gün ve 13/30 - 24 sayılı içtihadı birleştirme kararı birlikte yorumlandığında, müşterek maliklerin ayrı ayrı orman kadastrosunun iptali davası açabilecekleri gözönünde bulundurularak dava konusu taşınmazların tamamı yönünden oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ............. ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 25/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.