12. Ceza Dairesi 2016/782 E. , 2016/8643 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan şüpheliler ... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/03/2015 tarihli ve 2015/21207 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/06/2015 tarihli ve 2015/2340 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanun"nun 160. maddesinde yer alan ""Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimi veren bir hali ögrenir ögrenmez kamu davası açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması vce adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür"" şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre şüpheli ..."a atfedilen suç yönünden avukat ... "ın ve diğer şüpheli ..."in ifadelerine başvurulmadan keza şüpheli ..."e atfedilen suçun kovuşturmaya yer olmadığına dair karara konu dosya arasında bir örneği bulunan Yargıtay ilamı ile de bir ilgisi bulunmadığından bu şüphelinin atılı suç yönünden ifadesi alınarak ilgili boşanma davasına konu mail yazışmalarının ne suretle elde edildiği belirlenmeden eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 01.12.2015 gün ve 94660652-105-34-11350-2015-25023/78866 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2015 gün ve 2015/401013 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve soruşturma evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şüpheli eş ..."in müşterek konutu paylaşmadığı eşi olan müşteki ..."in şahsi mail adresinden arkadaşına gönderdiği mailleri, müştekinin bilgisi ve rızası dışında temin ederek İstanbul 5. Aile Mahkemesi"nin 2013/90 esasına kayıtlı davada delil olarak sunduğu, şüpheli ... ile müşteki ..."in beraber tedaviye gittikleri şüpheli psikiyatr ..."ın ise hastası olan müştekinin tedavi sürecine ilişkin bilgilerini oğlu ve şüpheli eşin avukatı olan ... ile paylaştığı iddiasıyla haklarında yürütülen soruşturma neticesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nca şüpheli ... hakkında eşler arasında özel hayatın gizliliğinin ihlali suçunun oluşmayacağı, şüpheli ... hakkında ise kamu davası açılmasına yeterli kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı gerekçeleri ile şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, maddi olayın gerçekliği tarafların ileri sürdüğü iddialar araştırılıp maddi gerçek saptanmak suretiyle ve belirli koşullar dahilinde eşler arasında da özel hayatın gizliliğinin söz konusu olabileceği bunun da ancak yargılamada suç kastı ve olay bütünlüğü değerlendirilerek kararlaştırılabileceği anlaşılmakla etraflı bir şekilde soruşturma yapılıp şüpheliler hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/03/2015 tarihli ve 2015/21207 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/06/2015 tarihli ve 2015/2340 değişik iş sayılı kararında bir isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/06/2015 tarihli ve 2015/2340 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde Sulh Ceza Hâkimliğince yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.