16. Hukuk Dairesi 2016/12680 E. , 2016/8531 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve ... sırasında adına tespit gören 130 ada 1 ve 135 ada 1 parsel sayılı taşınmazların arasındaki bölümün yol niteliği ile tespit harici bırakıldığını öne sürerek, söz konusu bölümün 135 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile tevhidi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün kadim nitelikte yol olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı ... Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 2006 yılında yapılan ... çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, tapu kaydına dayanarak adına kayıtlı bulunan 130 ada 1 ve 135 ada 1 parsel sayılı taşınmazların arasında bulunan taşınmaz bölümünün 135 ada 1 parsel sayılı taşınmaza tevhidi istemiyle dava açmıştır. Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi ise çekişmeli taşınmaz bölümünün kadim nitelikte köy yolu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davacının tutunduğu ve yukarıda sözü edilen parsellere revizyon gören 30.12.1988 tarih ve 15 sıra numaralı tapu kaydı getirilerek mahalline uygulanmış ise de, tapu kaydının kök kaydı olan 30.03.1950 tarih ve 4 sıra numaralı kaydın oluşumuna esas ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 12.12.1949 tarih ve 18/214 Esas, Karar sayılı tescil dosyası araştırılmamış, bulunması halinde tescil krokisi mahalline uygulanarak taşınmazlar arasında yol bulunup bulunmadığı, bir diğer değişle yol olarak tescil harici bırakılan kısmın tapu kaydı kapsamında olup olmadığı ortaya konulmamış, kök kaydın tesis tarihi ve öncesine ait hava fotoğrafı bulunup bulunmadığı araştırılmamış, anılan kaydın oluştuğu tarihten öncesini bilebilecek yaşta yerel bilirkişi dinlenilmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; öncelikle davacının tutunduğu tapu kaydının oluşumuna esas tescil dosyası aslı, bulunamazsa (varsa) ilam ve haritası ile (varsa) 1950 yılı ve öncesine ait hava fotoğrafı ve bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan ve çekişmeli taşınmaz bölümünün 1950 yılından önceki durumunu bilebilecek yaşta şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, davacının tutunduğu tapu kaydının oluşumuna esas harita, plan veya kroki bulunduğunun saptanması halinde 3402 sayılı ... Kanunu"nun 20. maddesinde düzenlenen ilkeler doğrultusunda mahalline uygulanarak yöntemince kapsamı tayin edilmeli, bu şekilde kaydın kapsamı belirlenerek fen bilirkişisine davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamını ve sınırlarını ayrıntılı olarak gösterecek şekilde, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı harita düzenlettirilmeli, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, paftasında yol olarak gösterilen kısmın kadim nitelikte yol olup olmadığı, kök kaydın oluşum tarihinden önce de bu yerin yol olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden varsa yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde çekişme konusu bölümde kadim nitelikte yol bulunup bulunmadığını belirtir şekilde rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ..."nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.