R.. H.. ile Ş.. H.. ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetenin tespiti davasının kabulüne dair Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 30.01.2013 gün ve 135/42 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, tarafların mirasbırakanı İ.. H.. adına kayıtlı 19 ada parsel sayılı taşınmaz üzerine, mirasbırakanın sağlığında ve diğer mirasçıların rızası ile davacının bina ve eklentilerini inşa ettiğini, kendi imkanları ile yaptığı bu binada uzun yıllardır ikamet ettiğini, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğunu açıklayarak 19 ada parsel üzerinde bulunan binanın ve eklentilerinin davacı tarafından yapıldığının ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap vermemiştir, oturumlara katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile 19 ada parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan, bilirkişilerin 04.12.2012 tarihli raporu ve krokisinde belirtilen D harfiyle gösterilen yerin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu muhdesatın davacıya ait olduğunun ispatlanmasına göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır; ancak hükümde ""teknik bilirkişi rapor ve krokisinde D harfi ile gösterilen yerin"" davacıya ait olduğunun tespitine ifadesinin yer aldığı, bu ifadeyle muhdesatın üzerinde bulunduğu arzın mülkiyetinin davacıya ait olması sonucunu doğuracak şekilde usul ve yasaya aykırı olarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabulü ile ""teknik bilirkişilerin 04.12.2012 tarihli raporu ve krokisinde D harfiyle gösterilen binanın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine"" karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı tarafça teknik bilirkişi raporunda belirlenen dava değerine göre peşin harcın tamamlanmadığı anlaşıldığına göre, alınması gereken harcın ve davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin bilirkişi raporundaki değer üzerinden hesaplanması doğru olmamıştır. Davalıların temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.221,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 06.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.