Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8835
Karar No: 2015/8440
Karar Tarihi: 05.10.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8835 Esas 2015/8440 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/8835 E.  ,  2015/8440 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 26/12/2013
    NUMARASI : 2011/125-2013/753


    Taraflar arasındaki önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.09.2014 gün ve 2014/6786 Esas, 9935 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _
    Davada ve birleştirilen davada, davacılar 62690 ada 3 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, davalının paydaş Y....V... E... ve S.... K..."a ait toplam 3054/5005 payını trampa yolu ile edindiğini, önalım hakkını kullanmalarını engellemek amacıyla tapuda yapılan temlikin muvazaalı olarak trampa olarak gösterildiğini belirterek, tapuda davalı adına kayıtlı bulunan payın iptaline, davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce "...davacılar tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında muvazaalı olduğunu iddia ederek gerçekte satış yapıldığı iddiasında bulunmuşlar ise de bu husus tanık beyanları ve toplanan diğer delillerle kesin olarak kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Asıl davada davacı Ş.. M.. vekili, bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Davacı Ş.. M.. vekili karar düzeltme dilekçesinden sonra 09.07.2015 tarihli dilekçesi ile davadan ve karar düzeltme talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.12.2012 tarihli, 2012/13-1369 Esas, 2012/1221 sayılı Kararının gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; kural olarak davadan feragatin temyiz isteğinden vazgeçme yanında daha geniş kapsamlı olduğu aşikârdır. Zira birincide temyiz dilekçesinin reddine karar vermekle yetinilecek, diğerinde ise feragatin hukuki niteliği gereği bu konuda karar verilmek üzere mahkeme kararı bozulacaktır. Aynı zamanda verilen bu iki dilekçenin birbirinin devamı niteliğinde olduğu ve davadan feragatin bir yerde temyizden feragat isteğini de içereceği görüşü ile davadan feragat isteği esas alınarak çözüme ulaşılması gerektiği görüşü benimsenmiştir.
    HMK"nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 308. maddesi gereğince de; kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.
    HMK"nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
    Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Bu nedenle mahkemece verilen kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekir. Yargıtay"ın yerleşik uygulamaları da bu yöndedir (11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.1966 tarihli ve 1438/290 sayılı, 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararları).
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Ş.. M.. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15.09.2014 tarihli, 2014/6786 Esas, 9935 sayılı bozma kararının davacı Ş.. M.. Yönünden KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi