15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/36 Karar No: 2018/9692 Karar Tarihi: 18.12.2018
Nitelikli dolandırıcılık - 5941 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/36 Esas 2018/9692 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/36 E. , 2018/9692 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, 5941 sayılı yasaya muhalefet HÜKÜM : 5941 sayılı yasaya muhalefet suçundan; idari yaptırım kararı verilmesine yer olmadığına Nitelikli dolandırıcılık suçundan; beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler ve 5941 sayılı yasaya muhalefet suçundan idari yaptırım kararı verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlar, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..."in ortağı ve yetkilisi olduğu.... Motorsiklet Bisiklet Yedek Parça Tic. ve San. Ltd. Şti. nin hesabına ait, toplam miktarı 264.375 TL olan sekiz adet çeki, şirkette herhangi bir yetkisi olmayan, sanık ..."nin eşi olan sanık ..."in keşide ederek katılan şirket ile yaptıkları ticari alışveriş neticesinde verdikleri, çeklerin kanuni süreleri içinde bankaya ibrazlarında karşılıklarının olmadığının anlaşılması üzerine sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve 5941 sayılı yasaya muhalefet suçlarını işlediklerinin iddia olunduğu olayda; 1-Sanıklar hakkında 5941 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen idari yaptırım kararı verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 31.01.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanunu"nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 3. maddesi ile karşılıksız çek keşide etme fiillerinin idari yaptırıma dönüştürülmüş olması nedeniyle, sanıklar hakkında verilen bu kararların 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 29. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesi dikkate alındığında, katılan vekilinin yasal süre içerisinde verdiği temyiz dilekçesinin itiraz niteliğinde kabul edilerek, itirazın merciince incelenip karara bağlanması gerektiği anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların katılan şirkete olan borçlarını kabul etmeleri, maddi durumlarının bozulmaları nedeniyle borçlarını ödeyemediklerini belirttikleri, nitekim daha önce verdikleri çeklerin ödendiğinin anlaşıldığı, ayrıca katılan şirket lehine keşideci şirketin ortaklarına ait taşınmaz üzerinde 28/05/2009 tarihinde verdikleri 1.115.500 TL miktarlı ipotek de dikkate alındığında, sanıkların dolandırıcılık kastı ile hareket ettiklerine dair cezalandırılabilmeleri için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, Dairemizin bozma ilamı sonrasında mahkemece sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açılması için suç duyurusunda bulunulduğu, sanıklar hakkında 15/07/2016 tarihli iddianame ile nitelikli dolandırıcılık suçundan aynı mahkemenin 2016/270 E sırasına kayıtlı kamu davası açılarak dosyanın bu dava dosyası ile birleştirildiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan usulüne uygun dava açılmaması nedeniyle belirtilen görüşe iştirak edilmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin suça konu çeklerin yetkisiz kişi tarafından keşide edilmesi nedeniyle atılı suçtan cezalandırılmaları gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.