16. Hukuk Dairesi 2018/3883 E. , 2021/499 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece davanın makul süre aşıldıktan sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı belirtilerek, kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa"nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve Yasa"da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre, dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında müdahil ..., dava konusu taşınmazın yol olduğunu ve bu yoldan kendisinin yararlandığını ileri sürerek, davaya katılmıştır. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, krokide 171 ada 13 nolu parselin doğu kısmında bulunan fen bilirkişisinin 12.09.2014 tarihli raporunda belirtilen 16.18 metrekarelik alanın 171 ada 13 nolu parselle aynı ada ve parsel numarası korunarak birleştirilmesine, krokide 171 ada 15 nolu parselin batı kısmında bulunan fen bilirkişisinin 12.09.2014 tarihli raporunda belirtilen 9.52 metrekarelik alanın 171 ada 15 nolu parselle aynı ada ve parsel numarası korunarak birleştirilmesine, krokide 171 ada 16 nolu parselin batı kısmında bulunan fen bilirkişisinin 12.09.2014 tarihli raporunda belirtilen 3.03 metrekarelik alanın 171 ada 16 nolu parselle aynı ada ve parsel numarası korunarak birleştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve asli müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile dosya kapsamında alınan raporlar dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliği belirlenmediği gibi, bir kısım mahalli bilirkişilerin çekişmeli taşınmazın yol olarak kullanıldığı yönündeki beyanları hüküm yerinde tartışılmamış, tescile konu taşınmaz bölümlerinin kadastro sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı hususu araştırılmamış, TMK’nın 713/4. maddesi gereğince yasal ilanlar yapılmamış, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş imar planı içerisinde kalıp kalmadığı, kalıyorsa hangi tarihte ve ne olarak imar planı kapsamına alındığı araştırılmamış, hava fotoğrafı incelemesi de bu doğrultuda yöntemine uygun şekilde yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tescile konu taşınmaz bölümlerinin kadastro sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı hususu Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgenin imar planına alınıp alınmadığı, imar planına alınmışsa ilk defa hangi tarihte alındığı ve bu planın hangi tarihte kesinleştiği ilgili belediyelerden sorularak imar planının onaylı bir örneği ve ilgili belgeler dosya arasına getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile oluşmuş ise tapu kayıtları celbedilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazlar imar planına alınmışsa imar palının onay tarihinden, aksi durumda dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ( bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bu eksiklikler ikmal edildikten sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konu taşınmaz bölümlerinin önceki ve mevcut niteliğinin ne olduğu, üzerlerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, varsa kimden kime ve nasıl geçtiği, zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, taşınmaz bölümlerinin geçiş yeri olarak şahıslar tarafından da kullanılıp kullanılmadığı hususları sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmaz bölümlerinin geçiş için kullanıldığının belirtilmesi halinde özel yol mu, yoksa genel yol mu olduğu saptanmalı, beyanlar arasındaki mevcut ve doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmaz bölümlerinin sınırını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve dava konusu taşınmaz bölümlerinin konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; ziraatçı bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli, komşu parselleri de gösterir şekilde krokili rapor alınmalı; taşınmazın imar planı kapsamında kalması halinde imar planının onay tarihi dava tarihinden önce ise bu tarihe kadar, sonra ise dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli; TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak üç aylık yasal ilan süresinin dolması beklenilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husular gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazıl şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; Mahkemece, men’i müdahale davasına konu yargılamadaki fen bilirkişisi raporunun hükme esas alınması ve açılmış her hangi bir davası bulunmayan komşu 15 ve 16 parsel malikleri lehine tescil hükmü kurulması dahi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.