Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ... hakkında yaralama ve silahla yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildiği, Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14.02.2014 tarihli Ek Kararı ile itiraz niteliğinde görülen bu istemin reddine karar verilip hükümlerin kesinleştiği belirlenerek dosya görüşüldü: 1-Sanık ... hakkında katılan ...’a karşı yaralama eyleminden hükmolunan mahkumiyet kararında öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu, Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ...’in TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Sanık ... hakkında katılan ...’a karşı tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Başkaca hususlar yerinde görülmemiştir. Ancak; a)Sanığın aşamalarda tehdit suçunu kabul etmediği, katılan ...’un ise soruşturma aşamasında sanığın kendisini telefonla tehdit ettiğini belirttiği halde, kovuşturma aşamasında bu konuda ayrıntılı ifadesinin olmaması, tanık ... ve temyiz kapsamında olmayan sanık ...’in soruşturma aşamasında sanığın katılanın yüzüne karşı tehdit olayını doğrulmakla birlikte, tehdit sözlerini iddianameden farklı şekilde ifade etmeleri karşısında, katılan ...’a, tehdit olayının ne şekilde gerçekleştiği açıklattırılarak, diğer tanıklar ile arasındaki çelişkiler de giderildikten sonra sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekirken, tehdit suçunun katılanın yüzüne karşı yapıldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, b)TCK’nın 106/1-1. maddesi para cezası içermediği halde temel cezanın adli para cezası üzerinden hesaplanması, c)Bozmaya uyularak yapılan değerlendirme neticesinde, sanığın eylemi gerçekleştirdiğinin ve eylemin TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesine uyduğunun kabulü durumunda ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.