Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 24 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümün satışı için davalı İ."i vekil tayin ettiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı eşi olan davalı O.ile kardeşi olan davalı E.."e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, dava dışı 7 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını çekişmeli taşınmaz ile trampa ettiklerini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.03.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Av. O.Y., Av.B.U. ile temyiz edilen vekili Avukat A. T. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların ortak miras bırakanı F."ın 1988 tarihinde ölümünü takiben maliki olduğu taşınmazların kayden mirasçılarına intikal ettirildiği, buna göre, taşınmazların sicil kayıtlarının mirasçılar olan N., G., E., İ.ve davacı Ö. adına verasette iştirak olmak üzere sicil kayıtlarının oluşturulduğu, daha sonra mirasçıların 10.01.1994 tarihli sözleşme ile aralarında taşınmaz ve maliki oldukları payların devir ve temliki konusunda yaptıkları anlaşma ile 6 nolu çekişmeli bağımsız bölümün davacıya bırakıldığı ve diğer mirasçıların paylarının kayden satış göstermek suretiyle anlaşma gereğince davacıya devredildiği, dava dışı 7 nolu parselin miras bırakandan gelen 1/2 payın da, tüm mirasçılara aidiyetinin kararlaştırıldığı, sonradan diğer tüm mirasçıların bu taşınmazdaki sahip oldukları payları 15.03.1999 tarihinde davacıya temlik ettikleri anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacı adına sicil kaydı tesis edilen çekişme konusu 6 nolu bağımsız bölümün satışı konusunda 12.03.1999 tarihli vekaletname ile davalı İmren"in vekil tayin edildiği ve anılan parselin 1/2 payının vekilin eşi olan O.a 1/2 payının da davacı ile birlikte vekilin kardeşi E.."e 30.12.1999 tarihinde satış suretiyle temlik edildiği görülmektedir.
Davacı, 7 nolu parseldeki E.ve İ."in paylarını herbirinden 100.000"er Dolar karşılığı satın aldığını, anılan bu paraları adı geçenlere ödemek bakımından İ."e satış yetkisini içeren vekalet verdiğini ve taşınmazın 250.000 Dolara satılması gerektiğini, bunun 200.000 Dolarının E. ve İ.."e ödeneceğini, 50.000 Doların da kendisine verileceğini, oysa vekil tarafından bedel alınmaksızın anılan temliklerin gerçekleştirildiğini bildirerek, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
Buna karşın, davalı E. ve vekil İ. savunmalarında kendilerinin 7 sayılı parseldeki paylarını her nekadar satış şeklinde davacıya devretmişlerse de, esasen 6 nolu bağımsız bölümün kendilerine intikalini sağlamak konusunda anlaşma gereğince bedel almaksızın intikal ettirdiklerini savunmuşlardır.
Gerçekten de, E. ve İ.."in 7 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını temlik etmelerinin bedelsiz olduğu dosya kapsamıyla sabittir. Esasen bu husus tarafların da kabulündedir.
O halde, davacının İ.."e vekalet vermesindeki amacının 6 nolu bağımsız bölümün mülkiyetinin davalı E.ile vekil İ.."e aktarılmasını sağlamak olduğu tartışmasızdır.
Bütün bu işleyiş tarzı gözetildiğinde taraflar arasında yapılan anlaşmanın gereklerinin ifası bakımından anılan temlikin gerçekleştirildiği sonucuna varılmaktadır.
Öyle ise, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının kabulüne olanak yoktur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekilleri için 625.00."er-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.