Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7685
Karar No: 2016/4042
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/7685 Esas 2016/4042 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/7685 E.  ,  2016/4042 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında gerçekleştirilen zorunlu sigortalılık bildiriminin geçersiz sayılarak yaşlılık aylığının iptali yönündeki Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında, 1971 – 1988, 22.02.2001 - 01.01.2002 dönemlerinde zorunlu, 01.06.2002 – 31.03.2004, 01.05.2008 – 30.09.2008 tarihleri arasında isteğe bağlı olmak üzere 2.941 günlük, 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) maddesine tabi 01.10.2008 – 15.12.2008 döneminde 75 günlük sigortalılığı ile askerlik borçlanmasına karşılık gelen 600 gün olmak üzere toplam 3.616 prim ödeme gün sayısı üzerinden 506 sayılı Kanunun Geçici 81/C maddesi gereğince 01.02.2009 tarihinden itibaren kendisine yaşlılık aylığı bağlanan davacının, davalı Kurumca yapılan denetim ve araştırma sonrasında 15.05.2013 günü düzenlenen Araştırma İnceleme Raporu’na dayanılarak 2013 yılının Eylül ayında, ..............’ne ait ...... sicil numaralı işyerinden 22.02.2001 – 01.01.2002 döneminde tam gün üzerinden eksiksiz gerçekleştirilen 310 günlük sigortalılık bildiriminin fiili çalışmaya dayanmaması nedeniyle geçersiz sayılıp giderek tahsis koşullarını da yitirdiğinden aylığının iptal edildiği, Kurum tarafından iptal gerekçeleri olarak, işverence sigorta prim borçlarının ödenmemesi, bildirimi yapılan sigortalıların çoğunun akraba oluşu, bazı sigortalıların söz konusu bildirimleriyle aylığa hak kazanması, işverence beyan verildiği dönemde yerel denetim yapılarak adreste bulunamaması nedeniyle 2007 yılında kapsamdan çıkartılması, E-Bildirge şifresi iptal edildikten sonra işverenin Kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmaması, 2000 yılının Mayıs ayında işyeri devri gerçekleşmesine karşın aktif ve pasif yerine yalnızca işyeri dosyasını devralındığının belirlenmesi, sonuçta 2000 yılının Mayıs ayından itibaren işyerinin faaliyetinin bulunmaması olgularına yer verilerek bilgi ve görgülerine başvurulan sigortalıların ifadelerinin esas alındığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 2. maddesinde, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu Kanuna göre sigortalı sayılacağı belirtilmiş olmakla zorunlu sigortalılık niteliği, işveren ile çalışan arasında hizmet akdi (iş sözleşmesi) ilişkisinin kurulması ve çalışmaya/çalıştırılmaya başlanması ile kazanılmakta, yazılı olarak düzenlenen veya sözlü olarak kararlaştırılan akitle birlikte, sigortalılığın oluşumu yönünden eylemli (fiili = gerçek) çalışma olgusunun varlığı da gerekmektedir. Diğer taraftan anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, Kurum tespit ve bulgularının aksinin aynı derecede somut, inandırıcı, gerçeklere dayalı delillerle kanıtlanması gereğinden hareketle uyuşmazlık konusu dönem yönünden, dönemsel sigorta primleri bordrolarında kayıtlı olup sigortalılıkları Kurumca geçersiz sayılmayan kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince belirlenerek dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, işyerinin faaliyeti ve kapasitesi, çalışma şekli ve düzeni, davacının yaptığı işin ne olduğu, nasıl yerine getirildiği, günlük/haftalık çalışma saatleri saptanmalı, gerektiğinde işyerine ait elektrik ve su faturaları ilgili kurumlardan, işverenin ödediği vergilerde esas alınan kazanç miktarlarını gösteren vergi kayıtları ilgili vergi dairelerinden getirtilerek irdelenmeli, işyerinin faal olup olmadığı belirlenmeli, işyerinin ticari faaliyetinin kapsamına, ticaret ve çalışma hayatının gerçeklerine göre Kuruma bildirildiği kadar sigortalının çalışıp çalışamayacağı ortaya konulmalı, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan yalnızca, davanın tarafı konumundaki Kurumun raporuna dayanılarak istemin reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi