Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/12165 Esas 2016/9644 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12165
Karar No: 2016/9644
Karar Tarihi: 28.06.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/12165 Esas 2016/9644 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Sanığın savunmasında suça konu otomobili çalmadığını, kiraladığını ancak aracın çalıntı olduğunu bilmediğini ve olaydan 13 gün sonra suça konu otomobil ile seyir halindeyken gözaltına alındığını belirtmiştir. Mahkeme, söz konusu otonun sahibinin konutuna girerek dolapta asılı anahtarı alıp bu anahtar ile konutun önünde park halindeki aracı kimin ya da kimlerin çaldığına dair maddi delil elde edilemediği için sanığın durumunun yeniden tayin ve takdiri gerektiği sonucuna vararak hükmü bozmuştur.
Ayrıca, suç konusu eşyanın değeri ve suçun işleniş şekli itibariyle alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmediği, hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin sonuçta adli para cezasına hükmedilen mahkumiyetler için uygulanamayacağı ve TCK'nın 53/1. maddesi tatbik edilirken Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: T.C. Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2 ve 232/6. maddeleri, TCK’nın 61. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nun 326/son. maddesi, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi.
17. Ceza Dairesi         2015/12165 E.  ,  2016/9644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal,
    mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanığın yokluğunda kurulan hükümde yasa yolu açıklamasının T.C. Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2 ve 232/6. maddelerinde öngörülen yöntemlere uygun olarak yapılmadığı anlaşıldığından; sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
    1-Sanığın aşamalardaki savunmalarında, suça konu otomobili çalmadığını, polisler tarafından gözaltına alındığı tarihte ... İlçesi ... Mahallesi"nden tanıdığı ... isimli kişiden 6 saatliğine kiraladığını, bu kişinin adı geçen mahallede kahvehane ve taksi durağının yanında arabalarının durduğunu, kiralama işi yaptığını, otonun çalıntı olduğunu ve üzerindeki plakanın sahte olduğunu bilmediğini, otoyu kiralarken yazılı belge düzenlemediklerini, gözaltına alındığı sırada aynı oto içinde bulunan ... isimli arkadaşının da adresini bilmediğini, bu kişinin ... Cezaevi"ne alındığını söylediği, sanığın olaydan 13 gün sonra suça konu oto ile seyir halindeyken durdurulup gözaltına alındığı; otonun sahibi müşteki ..."ın konutunda parmak izi araştırması yapılmadığı, konuta girerek dolapta asılı anahtarı alıp bu anahtar ile konutun önünde park halinde duran otoyu kimin ya da kimlerin çaldığına dair maddi delil elde edilemediği de dikkate alınarak; öncelikle sanığın savunmasında adları geçen ... ile ... isimli kişilerin bulunabileceği adreslerin MERNİS"ten, adı geçen mahalle muhtar ve karakol kayıtlarından, bahsi geçen cezaevinin kayıtlarından araştırılması, bulundukları takdirde tanık olarak dinlenilmeleri ve sanık ile yüzleştirilmeleri, elde edilecek bilgiler kapsamında sanığın hukuki durumunun ve suç vasfının yeniden tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve varsayıma dayanılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    2- Suç konusu eşyanın değeri ve suçun işleniş şekli itibariyle hüküm kurulurken TCK’nın 61. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde öngörülen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, sonuçta adli para cezasına hükmedilen mahkumiyetler için uygulanamayacağının gözetilmemesi ve TCK"nın 53/1. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının dikkate alınmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son. maddesinin gözetilmesine, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.