11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10076 Karar No: 2020/187
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10076 Esas 2020/187 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların, özel eğitim merkezinde engelli bireylere ait belgelerdeki veli imzalarını sahte olarak oluşturarak dolandırıcılık suçu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, Ağır Ceza Mahkemesi sanıkları beraat ettirdi. Ancak yapılan incelemede, sanıkların görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edildi ve asli dava zamanaşımının gerçekleştiği sonucuna varıldı. Bu nedenle, sanıklar hakkındaki kamu davası düştü. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: Görevi kötüye kullanma suçunun cezasının türü ve üst sınırlarına göre 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımı süresi süreyi kesen son işlem olan sanıkların sorgularının yapıldığı 20.05.2010 tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiği için, 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkındaki kamu davasının düşürülmesi gerekmektedir.
11. Ceza Dairesi 2016/10076 E. , 2020/187 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Sanıkların, “aylık bireyselleştirilmiş çalışma ve rehabilitasyon planı” üzerindeki veli imzalarını sahte olarak oluşturmak suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu ile özel eğitim merkezi yöneticisi olan sanık ...’ın bu planlara dayanarak ödeme almak suretiyle kamu kurumları aleyhine dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; çizelgelerde isimleri bulunan engelli bireylerin özel eğitim merkezinde eğitim aldıkları ancak gelmedikleri bazı günler için de gelmiş görünmeleri ve veliler tarafından atılması gereken imzaların velilere ait olmaması şeklindeki eylemlerinin kül halinde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı kabul edilerek yapılan incelemede: Görevi kötüye kullanma suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırlarına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, süreyi kesen son işlem olan sanıkların sorgularının yapıldığı 20.05.2010 tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.