12. Ceza Dairesi 2019/13862 E. , 2021/1505 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.852,19 TL maddi, 33.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/86 Esas – 2013/172 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 10/02/2009 – 16/09/2010 tarihleri arasında 1 yıl 7 ay 6 gün gözaltı ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 31/10/2013 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminat talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 10.852,19 TL maddi, 33.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava dilekçesinde faiz tazminat talep edilmiş olmasına karşın, 25/06/2019 tarihli celsede davacı vekilinin talep edilen tazminat miktarına yasal faiz talep ettiğinin anlaşılması karşısında, 7251 sayılı yasa ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 177/2. maddesinde “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” hükmü gereğince davacı tarafın bu talebinin davalı tarafa bildirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, dava dilekçesinde 30.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği hususu da gözetilmeden, talep aşılmak suretiyle çok fazla miktarda manevi tazminata hükmolunması,
2-Davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat miktarına ilişkin olarak yasal faiz istenmesine karşın, kabul edilen tazminat miktarın faiz uygulanmaması,
3-Gerekçeli karar başlığında dava türünün " Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "Tazminat" olarak gösterilmesi
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.