Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1912
Karar No: 2009/3249
Karar Tarihi: 16.03.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1912 Esas 2009/3249 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/1912 E.  ,  2009/3249 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ARDEŞEN(KAPATILAN) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/04/2007
    NUMARASI : 2006/301-2007/94

    Taraflar arasında görülen davada;
      Davacı, 290 ada 4 ve 5 nolu parseller arasında kadastro tespitleri sırasında yol olarak bırakılan tescil harici bölümün mülkiyetinin kendisine ait olup, anılan yerde yol olmadığını ileri sürerek, adına tescili isteminde bulunmuştur. 
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.    
                                                   -KARAR-
     Dava, kadastro tespiti sırasında yol olarak bırakılan yerin davacı adına tespit gören 290 ada 4 ve 5 nolu parsellere eklenmesi suretiyle tescili isteğine ilişkindir.         
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden toplanan delillerden; 290 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların 1975 tarih ve 5 sıra nolu tapu kaydına istinaden davacı adına tespit görerek tespitin 22.09.2006 tarihinde kesinleştiği ve davacı adına tespit edilen 4 ve 5 nolu parsellerin dayanağı olan tapunun pay tapusu olduğu görülmektedir.
    Hemen belirtilmelidir ki;  harita ve krokisi  bulunan tapu kayıtlarına Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur.Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle  tapu kaydının  ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile  birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden  istenilmesi, gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip,doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması, doğru esasa dayanmıyorsa, ilk tesisin deki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi,böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi;gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması,komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir.Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
    Ayrıca vurgulanmalıdır ki,  Aynı temel (kök) tapudan ayrılmış (ifraz) tapu kayıtlarının uygulanmasında, öncelikle temel tapuya yöntemine uygun biçimde kapsam belirlenmesi, daha sonrada saptanan bu kapsam içerisinde ayrılan (ifraz edilen) tapuların yerlerinin bulunması zorunludur. Başka bir anlatımla temel tapunun sınırları arazi üzerinde bir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tesbit edilmeden, bu sınırların konumları ve niteliklerine göre temel tapuya bir kapsam tayin etmeden, ayrılan tapuların nereye ait olduklarının ve kapsamlarının, tam ve doğru olarak açıklığa kavuşturulmasına olanak yoktur. Ayrılan tapuların temel tapunun kapsamı içerisindeki yerleri belirlenirken de; ayırma (ifraz) işlemi zemine uygulama olanağı bulunan bir haritaya bağlanmışsa, kapsamlarının Medeni Kanunun 719 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca haritalarına değer verilerek bulunacağı kuşkusuzdur. Ayırma (ifraz) haritaya dayanmamakla birlikte zeminde sınırlar gösterilmek suretiyle yapılmış ise, bu sınırların yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle saptanması, varsa ayırmaya ilişkin işaret ve bulgulardan, o tarihten beri süregelen zilyetlik durumlarından yararlanılması, yapılan uygulamanında, tapu fen memuru yada kadastro mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişiye düzenlettirilecek krokiye; denetimi ve infazı sağlayacak biçimde yansıtılması gerekir.
    Somut olaya gelince, Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle temel tapunun tesis tarihindeki sınırlarının zeminde belirlenmesi ve bu kapsama göre çekişmeli bölümün tapu kaydı sınırları içerisinde kalıp kalmadığının tespitidir.  
    Nevarki, Mahkemece bu yönde bir uygulama yapılmış değildir. 
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda uygulama yapılması, bu uygulama sırasında kadastroda tapu kaydının revizyon gördüğü diğer parseller ile ilgili tespitlerin de gözetilmesi, gerektiğinde komşu parsel maliklerinin de bilgisine başvurulması hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi