Taraflar arasında görülen davada; Davacılar,kayden maliki bulundukları 1080 ada 2 parselde bina inşası için kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıp taşınmazın yarı payını dava dışı yükleniciye temlik ettiklerini, yüklenici edimini yerine getirmediğinden mahkeme kararı ile anılan sözleşmenin feshedildiğini,davalının yükleniciden 10/1216 pay alan kişi olduğunu ileri sürüp tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı,yargılamaya katılmış,esasa dair bir beyanda bulunmamıştır. Mahkemece,çekişme konusu taşınmazda bina yapımına dair kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararı ile feshine karar verildiği,davalının özen borcunu yerine getirmeden yükleniciden pay satın aldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar,davacılar ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi . ...raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR- Dava,tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;arsa malikleri davacılar ile dava dışı yüklenici arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalının yükleniciden pay satın alan kişi olduğu ve 24.11.1995 tarih,60490 yevmiyeli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin Bağcılar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/1692 esas,2000/1866 karar sayılı ilamı ile feshedilerek kararın 24.12.2001 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece,davalının yükleniciden pay satın almakla onun halefi olduğu belirlenerek hakkındaki davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;karar başlığında davacı olarak sadece A. Ç. gösterilmiş olup İ.Ç..’ın gösterilmemiş olması neticeye etkili değil ise de hüküm oluşturulurken sadece davacı A. hakkında tapu iptali ve tescile karar verilerek davacı İ..’in göz ardı edilmesinin doğru olduğu söylenemez. Öte yandan;hakkındaki dava kabul edilen davalı A. yönünden yapılan yargılama giderlerinin hüküm altına alınması gerekirken ,haklarında dava tefrik edilen diğer davalılar bakımından yapılan yargılama giderlerinden de davalı A.’in sorumlu tutulması isabetsizdir. O halde tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.