Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1714 Esas 2009/3199 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1714
Karar No: 2009/3199
Karar Tarihi: 12.3.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1714 Esas 2009/3199 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/1714 E.  ,  2009/3199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 24/05/2007
    NUMARASI : 2004/681-2007/273

     Taraflar arasındaki davadan dolayı Bakırköy 11.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 24.5.2007 gün ve 681-273 sayılı  hükmün onanmasına ilişkin olan 16.1.2008gün ve  10480-213 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
                                                                                              -KARAR-
    Dava, tapu iptali ve terkin isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 709 parsel sayılı taşınmazın M. O.. adına kayıtlı iken, 12.6.1989 tarihinde Samsun ..Noterliğince düzenlenen vekaletnameye dayalı olarak, davalı İ. H.Y. tarafından 21.6.1989 tarihinde satış suretiyle davalı K. Ç.."a temlik edildiği, davalı K.."ın da taşınmazı 23.6.1989 tarihinde aynı şekilde diğer davalı K.E.."e devretmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı, ilk kayıt maliki M. O. (Y.) adına düzenlenen vekaletnamenin sahte olabileceğini ileri sürüp, Türk Medeni Kanununun 1007. Maddesine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Her nekadar, tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de; Hazinenin, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olup, eldeki davayı açmakta hukuki yararının da bulunduğu kuşkusuzdur.
    Davacı, tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur. Bu durumda, davanın asıl kayıt maliki olan M.."e, ölmüşse mirasçılarına ihbar edilmesi, onların dava açması için mehil verilmesi, dava açılması halinde eldeki davayla birleştirilmesi ve birlikte yürütülmesi gereklidir.
    Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan hususların yerine getirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Anılan hususlar, davacının karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin HUMK."nun 440. maddesi uyarınca KABULÜNE, Dairenin 16.1.2008 tarih ve 2007/10480 esas, 2008/213 karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 24.5.2007 gün ve 2004/681 esas, 2007/273 sayılı kararın açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.