23. Hukuk Dairesi 2013/4262 E. , 2013/8050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin yapması gereken daireleri, süresinde davacı arsa sahibine teslim etmediğini, inşaatı proje ve ruhsatına aykırı olarak büyük yaptığını ileri sürerek, gecikme nedeniyle kira tazminatının, fazladan yapılan yerler için davacı hissesine düşen miktarın ve sözleşme şartlarını yerine getirmeyen tarafın ödemesi gereken ve sözleşmede düzenlenen cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaatın onaylı projeye aykırı yapıldığını ve sözleşmenin de imara aykırı olması nedeniyle batıl olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre; inşaatın proje ve ruhsatına aykırı yapıldığı, yıkım kararları bulunduğu, mevcut hali ile iskân alınamayacağı ve ekonomik değeri olmayan binadan dolayı hak talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının da paydaş olduğu taşınmaz üzerinde inşaat yapılması için 19.04.1999 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış ve işin yapı ruhsat tarihinden (07.09.2000) itibaren 20 aylık sürede anahtar teslimi şeklinde imal ve teslim edilmesi kararlaştırılmiştır. Davacı paydaş, sözleşme gereği kendisine düşen bağımsız bölümlerden birini 29.12.2004, diğer bağımsız bölümdeki 1/6 hissesini ise 02.09.2009 tarihlerinde 3. kişilere satmış ise de salt satış işlemi, sözleşmedeki haklarını yükleniciye karşı ileri sürmesine engel değildir. Davacı, kira tazminatı yönünden, satış tarihine kadar olan dönem için talepte bulunabilir.
Somut olayda, yüklenici tarafından, inşaatın sözleşmesine, yapı ruhsatı ve eki projelere aykırı yapıldığı saptanmıştır. Bu durumda, davalı yüklenicinin, edimini ifasında temerrüde düştüğü kabul edilmelidir. İnşaatın ruhsat ve projelerine aykırı şekilde yapılması, sözleşmeden kaynaklanan hakların, sözleşmeye uygun ve yasal olmak kaydıyla, ileri sürülmesine engel değildir. Hal böyle olunca, davada talep konusu yapılan kira (gecikme) tazminatı ve cezai şart istemleri için işin esasına girilerek, toplanacak delillere göre değerlendirme yapılarak, sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır.
Bunun yanında, inşaatta fazladan yapılan yerler nedeniyle oluşan değer için tazminat tahsili talebine gelince:
Bu nitelikteki yerler için, ancak, tadilat projesi ve benzeri herhangi bir usulle bu kısımların yasal hale getirilmesi halinde talepte bulunulabilecektir. Bu itibarla, anılan hususta inceleme yapılarak, belediyesinden sorulup, gerekirse bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle, inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği kesin olarak saptandıktan sonra, sözü edilen istek kalemi hakkında bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Belirtilen hususlar nazara alınmadan, eksik inceleme ile inşaatta kaçak imalat olduğundan bahisle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.