Esas No: 2017/13816
Karar No: 2022/5595
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13816 Esas 2022/5595 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/13816 E. , 2022/5595 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
I) 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporunda sanık hakkında sadece 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından bildirim yapılmış olmasına, kullanma suçu ile ilgili bir mütalaa bulunmamasına rağmen ve sahte fatura düzenleme ile sahte fatura kullanma suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu gözetilmeden açılan kamu davası ve verilen hükümde suçun “sahte fatura düzenleme ve kullanma” olarak nitelendirilmesi,
II) Sanık hakkında “2010, 2011 ve 2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, şirketin İlhami Allıkan'a ait olduğunu, kendisinin sadece kâğıt üzerinde müdür olarak gözüktüğünü, işlemlerin İlhami Allıkan tarafından yürütüldüğünü, kendisinin diğer bir arkadaş ve üç kızı ile birlikte İlhami Allıkan isimli şahsın yanında işçi olarak çalıştığını, sigortalı olmak için notere, muhasebeye gittiklerini, şirketin adına kurulduğundan haberinin olmadığını, kızının ayağına iğne batması nedeniyle sigortasının olmadığını öğrendiğini ve işten çıkarıldığını, sahte fatura düzenlemediğini savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1) Sahte olduğu iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıklarından sorulmak suretiyle getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve İlhami Allıkan’a ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2) İlhami Allıkan’ın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ile bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da İlhami Allıkan’a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
4) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafisi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 04.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.