23. Hukuk Dairesi 2013/6356 E. , 2013/8049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat ... ile davalı ... ve vekilleri avukat ... ve avukat ... .. gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davalı yükleniciler ile davacılar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenici tarafın, inşaatı tamamlamadan bıraktığını, 3. kişilere bağımsız bölüm sattığı halde inşaatı terk ettiklerini ileri sürerek, eksik işlerin yükleniciler nam ve hesabına yaptırılmasına izin verilmesini, masrafın karşılanması için yüklenicilere isabet eden bağımsız bölümlerin satışına izin verilmesini, gecikme nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Mehmet ve ... vekili, bu davalıların sözleşmeden doğan hak ve borçlarını davalı ..."e temlik ettiklerini, davalı ... Dabis vekili, davalının sözleşmede taraf olmadığını, davalı ... vekili ise davacıların ayıplı arsa teslim ettiğini, davacıların hakedilen bağımsız bölümlerin devrini yapmadıklarını, cezai şartın seçimlik ceza olup, aynen ifa ile birlikte istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalılar Mehmet ve ..."in sözleşmedeki borçlarını diğer davalıya devrettikleri, bunun davacılara bildirildiği, davalı ... Dabis"in ise sözleşmede taraf olmadığı gerekçesiyle, davanın bu davalılar yönünden husumetten reddine; diğer davalı ... yönünden ise dava ve sözleşme konusu taşınmazların 1988 tarihinde sit alanı içine alındığı, bu nedenle, inşaat ruhsatı alınamayacağı, sözleşmede, 3 ay içinde ruhsat alınamadığı takdirde sözleşmenin kendiliğinden geçersiz sayılacağının karar altına alındığı, geçerlik kazanamayan sözleşmeden dolayı talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar ve davalılar Mehmet ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1)Davalılardan Mehmet ve ... vekili temyiz talepli dilekçe sunmuş ise de deftere kaydının yapılmadığı gibi, temyiz harcı da yatırılmadığı anlaşıldığından ve bu sırada da temyiz süresi geçmiş bulunduğundan, bu davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3)Asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince:
Arsa sahipleri ile yüklenici arasında 01.05.1991 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup, varlığı ve içeriği çekişme konusu değildir. Sözleşme konusu taşınmazlar için belediyesinden 18.01.1989 tarihinde yapı ruhsatı, bilahare de sözleşme konusu taşınmazlardan 1229 parsel yönünden 19.04.1990 tarihinde tadilat ruhsatı alınmıştır. 18.01.1989 tarihli yapı ruhsatı iptal edilmiş ise de, idare mahkemesinin kesinleşen kararı ile,ruhsatın, geçerli hale geldiği anlaşıldığı gibi, taraflar, ifaya başlayıp, sözleşmeyi sürdürmüşlerdir. Bu durumda, mahkemece, sözleşmede düzenlenen hüküm gereğince, 3 ay içinde ruhsat alınamadığı için, sözleşmenin kendiliğinden geçersiz olduğuna dair yorumu hatalı olmuştur.
Dosya kapsamındaki, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 12.10.2011 tarihli yazısına göre, sözleşmeye konu parsellerden 1230,1231 ve 1235 sayılı (tevhidle 2174 parsel) taşınmazların 1988 yılında 3. derece arkeolojik sit alanı kapsamına alındığı,1229 numaralı parselin ise sit alanı dışında bulunduğu bildirilmiştir.Ancak, mahkemece, 1229 numaralı parsel dışındaki sözleşme konusu taşınmazlar yönünden verilen yapı ruhsatı ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun kararı nazara alınarak, inşaatın yapılmasına engel bir hal bulunup bulunmadığı, belediyesinden ve ilgili Koruma Kurulundan sorulup, araştırılmamıştır.
O halde, mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda izah edilen incelemelerin yapılarak, sözleşmenin geçerli olduğunun saptanması halinde işin esasına girilerek, toplanacak delillerin değerlendirilip sonucuna uygun bir karar vermekten, sözleşmenin baştan geçersiz olduğunun tespiti halinde ise şimdiki gibi hüküm kurmaktan ibarettir.
Açıklanan nedenlerle, hatalı yorum ve eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan Mehmet ve ... vekilinin temyiz taleplerinin reddine; (2) numaralı bent uyarınca, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (3) numaralı bentte açıklanan sebeplerle asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ..."ten alınarak davacılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.